Ne Kadar Ekmek, O Kadar Köfte!

Yazar: Motoron

Büyük motosikletlerde önde çift disk fren var peki daha küçük cc’li olanlarda neden bir tane?

Genç okurlarımızdan Cem Koçak anladığım kadarıyla motosikleti Honda CBR250R’ın fren disklerine takmış. Gönderdiği e-mail’deşöyle bir soru var: “Büyük motorlarda önde çift disk fren var, Honda CBR250R’da neden tek disk fren var?”

İslamiyet öncesi, sonrası ve batı etkisi derken, Türk edebiyatı o kadar zenginleşmiş ki okul yıllarında olan biteni aklımda tutmak için deyim yerindeyse akla karayı seçmiştim. Kendim de dahil şimdiye dek o yaşlarda edebiyatı seveni de pek tanımadım açıkçası. Beden Eğitimi dersinde top peşinde koşmak için sabırsızlanan bünye Ders edebiyat olunca marş’a cevap vermiyordu. Zira o zamanlarda çoğu şey gibi edebiyat da “Fuzuli” geliyordu -16. yüzyıl Divan Edebiyatı-.

Fuzuli demişken; şimdi Cem Bey’in sorusuna dönelim: Kedi, sahibine aslan gelir tabi ama çok değerli Honda mühendisleri büyük bir olasılıkla Cem Bey ile aynı görüşte değil. 249 cc’lik 26 beygir güce sahip motoru ile Honda CBR250R supersport meraklıları için biçilmiş başlangıç modellerinden biri. Yaklaşık 165 kilo ağırlığa sahip CBR250R hem şık hem de az yakan bir model. Son hız değerleri de 170 km/s’lerde. 300 km/s hızlara ulaşan abilerine göre oldukça makul bir rakam. Hal böyle olunca bu pek okumuş Honda mühendisleri, ölçüp biçip CBR250R’a önde 296 mm tek disk ve arkada da 220 mm tek disk fren koymayı uygun görmüşler. yani 2. diske ve fren merkezine gerek duyulmamış. Bu görüşte motosikleti daha “uygun fiyatla” pazara sunma yani satış stratejisinin etkisi de büyük. Öne ekstra bir disk fren daha koymanın kuşkusuz bir maliyeti var. Söz konusu modelin satış sayısı ile de çarpılınca ciddi bir tasarruf ortaya çıkacaktır. Yani kiloyla demir diye satsan yine para eder… 2 tane olsaydı tabiki daha kolay kontrol edilebilen, daha yumuşak ve keskin fren kontrolü-hissiyatı olurdu o ayrı.

Japon yetkililer Türk edebiyatına ne kadar yakın bilemem tabi ancak maliyet ekonomisinin ön planda olduğu 90’lar sonrasında araçlarda “fuzuli” aksesuarlardan mümkün olduğunca uzaklaştılar. Ayrıca kullanma imkânı bulduğum CBR250R’ın fren performansının gayet yerinde olduğunu da belirtmek gerek.

Günümüzde biraz yağmur ve kapalı havanın da etkisiyle sosyal paylaşım sitelerinde arkadaşlarımız biranda Can Yücel’lere, Nazım Hikmet Ran’lara, Orhan Kemal’lere dönüşüyor. Can Bey’in sorusunun cevabı da; anonim edebiyatımızın mihenk taşlarından ünlü stat önü üstadımızın hayat görüşünden gelsin: “Ne kadar ekmek O kadar Köfte!”

Sevgiyle ve motosikletle kalın…