Tatil Ve Motosiklet

Yazar: Ahmet Köseoğlu

Dayco Bungalov işletmecisi Hüseyin Şahan ile Antalya
Olimpos-Adrasan’da tatil ve motosiklet rotalarına dair keyifli bir söyleşi

Hüseyin abi biraz kendinden bahseder misin?

Doğma büyüme Antalya Kumlucalıyım. Babam Isparta, annem Elmalılı. Aslen Türkmen’iz. Atalarımız Orta Asya’dan geliyor. Kazak asıllıyız, Hoca Ahmet Yesevi’nin Alperenleri’ndeniz. Göç ede ede buralara kadar geldik. Antalya Olimpos’un hemen yanında Adrasan’da Dayco Bungalov ismiyle bir yer işletiyorum. Motosiklet kullanıyorum. Alperen Şahan isminde bir oğlum var. Ona da küçük 105 cc’lik Yamaha motor aldık. Motosikleti ailecek seviyoruz kullanıyoruz.

Motosiklet öncesinde burasıyla ilgili bir şeyi merak ediyorum: nasıl keşfettin bu güzel koyu?

Ben 90’lı yıllarda gemide çalışıyordum. O zamanlar haftada bir gün buraya uğruyorduk. Güzel bir koy küçük bir limanı olduğu için burada demirliyorduk. Müşterilerimizi buralarda gezdiriyorduk. O zamanlar burayı çok sevmiştim. Allah kısmet etti buradan bir yer aldık. Ardından 4 sene sonra buraya geldim. Burada hiçbirşey yoktu heryer kumdu. Ardından buraya doğasını bozmadan ağaçtan küçük evler yaptık. Çiçekler ve ağaçlarla bu son halini aldı. Yan tarafımız zaten Olimpos. Dinlenmeyi sevenler için burası oradan biraz daha sessiz ve sakin bir yer. Deniz gördüğün gibi hep güzel. Her zaman denize girmek mümkün.

Evet, denizi gerçekten çok güzel. Peki Dayco ismi nereden geliyor?

Biz küçükken burada babamın bir arkadaşı vardı herkesin Göçmen Dede dediği. Yugoslavya’dan gelmiş Boşnak göçmeniydi. Onun çocukları babama dayı ve amca manasında Dayco diyordu. O bizim ailede de bir gelenek oldu. Babamın yeğenleri benim yeğenlerim herkes birbirine Dayco demeye başladı. Kimse birbirine dayı demiyor artık. Ben de ismi çok sevdiğimden işletmenin adını Dayco koymayı uygun buldum. Sonra burası yavaş yavaş 12 adet Bungalov’a yani ağaçtan eve sahip Dayco Bungalov oldu.

Peki, motosiklete gelelim. Hemen girişte örtü altında yeni gibi duran bir Yamaha TDM 900 var. Nedir bunu hikâyesi?

Ben çocukluğumdan beri mobilet dediğimiz şeylerle başladım ama işte ara sıra köyden turistler motorlarla geçerdi. Herkesin bir hayali vardı. O zamanlar bizim de hayalimizde büyük motor sahibi olmak vardı. O zamanlar marka falan bilmiyorduk. Bildiğimiz tek şey mobiletti gördüğümüz tüm diğer motorların ismi de o nedenle bize göre “büyük motordu”. İşte zamanla çalıştık kazandık. 2005 yılında MotoGP’ye giderken Antalya Yamaha’da bunu gördüm. Aslında ben Fazer almak istiyordum. Günlerce gittim geldim. Ancak Fazer’in yanında bunu gördüm. Anında karar verdim ve bunu aldım.

O zaman TDM’nin sıfır fiyatı Fazer’den de pahalıydı değil mi?

Evet, daha pahalıydı. 2005 yılında aldım o zamandan beri bende. Fırsat buldukça geziyorum. En çok sevdiğim favori yerler Kapadokya, Göcek, Dalyan, Fethiye. Birkaç günlük de olsa bu turlar bana çok iyi geliyor.

TDM 900’den memnun musun peki?

Öncelikle benim başka büyük motorum olmadı. TDM’den memnunum. İki silindirli yakıtı az, rahat. Bir ara Yamaha Tenere’yi test ettim. Tenere’yi beğendim ama BMW’yi –GS- daha çok beğendim. Fakat onun parası çok fazla.

Geçen Temmuz sayısında yayınladığımız büyük enduro karşılaştırma testinde de BMW rakiplerinden bir adım daha öndeydi. MotoGP’dedin, var mı merak?

Evet. Buradan İstanbul’a izlemeye gidiyordum. Ama devlet büyüklerimiz sağolsun onu da kapattılar. Bir zamanlar zevkle canlı canlı izliyorduk. Artık gidemiyoruz. MotoGP şimdilik zor gibi görünse de Dünya Superbike Şampiyonası artık Türkiye’ye geliyor. 15 Ekim’de bakarsın İstanbul’da görüşürüz. Gelmek istiyorum işlerimi ayarlayabilirsem orda olacağım!

Adrasan’da güneş, deniz, kum çok güzel peki ya motorla gelirsek?

Bana kalırsa zaten motorla gelmek en güzeli. Motor özgürlük demek. Bu çevrede çok güzel rotalar gezilebilecek güzel yerler var. Çıralı, Olimpos’un dışında yeni orman yolları açıldı burada. Eskiden buralarda gezenler de bu yolları henüz görmedi. Enduro motosikletler ve hatta ATV’lerle güzel geziler yapılabilir. Rotalar o kadar güzel ki arkadaşlarla birkaç motosiklet alıp burada tur düzenlesek mi diye de düşünüyoruz. Fakat ÖTV vergileri de eklenince motorların fiyatları çok yükseliyor ondan şimdilik cesaret edemedik. Ama kendi motosikleti olanlar için tavsiye ederim. Şimdi 3 tane ormanda yol var. Ayrıyeten Sazak ve Ceneviz diye koylar var. Oralara rahatlıkla enduro motosikletlerle gitmek mümkün. O güzergâhlar tam doğal birer pist. Burada Musa dağı dediğimiz tarihi bir antik dağ var. Şimdi oraya çıkılıyor. Eskiden tırmanarak çıkılıyordu. Şimdi enduro ile güzel bir rotadan çıkılıyor. Burada güzel tekne turları var. El değmemiş doğal koylar var el değmemiş; yani şimdilik. Bir tane Sulu Ada’mız var. Turkuaz mavisini orada insanlar rahatça görür. Bembeyaz kumsalı var. Ayrıca Allah’ın hikmeti denizin ortasında parmak kalınlığında buz gibi tatlı su çıkan bir yer var. Oraya boru koyuldu çeşme yapıldı. Suyu içmek mümkün. Hatta böbreklere iyi geldiği söyleniyor. Yürüyüş severler için de Likya yürüyüş parkuru zaten burada. Yani motosiklete atlayıp buraya gelenler, doğayla denizle iç içe mutlu olacaklar.

Kafanda bir takke var bunun hikâyesi nedir?

Atalarımız atlarla 3 kıtayı dolaşmış. Ama bizim şuanda bu imkânımız yok, ata binecek yer de yok. Biz de demir atlara biniyoruz.

Nal bulamadığımızdan o da, yoksa bineceğiz.

Hahaha, evet, nal bulamadığımızdan, bak o da yok. Göçebe kültürü bizimki. Kanımızda var. Aslında herkesin kanında. Biz de o nedenle demir atlarımızla bu duygularımızı yaşıyoruz. Motor benim için özgürlük demek. Şimdi bazı arkadaşlar abarttığımı düşünebilir ama başım ağrıdığında bizim anayol dediğimiz yer var 18 km kadar. Oradan çıkıp Olimpos tarafından dönüp geldiğimde başımın ağrısı ilaç kullanmadan geçiyor. Stresimi atıyorum. Gerçek bu.

Çok güzel. Benim de canım sıkıldığında motorla şöyle bir tur atabilirsem rahatlıyorum. Çocuklu aileler daha iyi anlayacaktır, bu bebeklerin arabada uyuması gibi bir şey sanırım. TDM’den memnunum dedin. Satmayı düşünür müsün, ya da değiştirecek olsan neyle değiştirirsin?

Tenere ya da GS ile değiştiririm. Yoksa değiştirmem. Katolik nikâhı yaptık onunla.

Katolik demişken buraya çok çeşitli yerlerden insanların geldiğini duyduk, bu doğru mu?

Evet, işte bu bilişim sistemleri gelişince en son Paraguay’dan Uruguay’dan insanlar buraya geldi. İnternetten burayı bulmuşlar. Brezilya, Meksika her yerden gelen var. Diğer Avrupa ülkelerini saymıyorum zaten.