Menu
in

2009 MV Agusta Brutale 1078RR – Kawasaki Z1000

Yazar: Martin Fitz,Gibbons

Biri diğerininin iki katı fiyatı. Acaba iki kat iyi mi?

İki kat eğlenceli mi?

 

A4069 yolu Brynamman’dan Linadadog’a kadar uzanır, yukarı, geri ve siyah dağların üzerinden güney Galler’e Brecon Beacon sıra dağlarına devam eder. 15-20 kilometrelik ıssız kırsal alan – kavşak falan yok, sadece arada bir ufak hızlanmalara müsaade eden düzlüklerle kesilmiş sayısız kısa keskin dönüş ve virajlar. Ufka doğru uzanan bomboş ağaçsız arazi, kuru taş duvarlar, ani inişler ve otlarken etrafı izleyen koyunlar. Asfalt çok soğuk ve ıslak, ancak yol huzur verircesine sessiz. Bir (veya iki ) motoru sürmek için en güzel, eğlenceli ve dingin yerlerden biri.

 

Dışardan bakıldığında Z1000 bir holigan gibi öfkeli ve saldırgan görünüyor; aynı zamanda çocukça bir yanı olan neşeli ama ciddi bir oyuncak. Öte yandan nazik, şefkatli ve iyilik sever bir tarafı da var. Debriyajı tüy gibi, vitesler zorluk çıkarmadan değişiyor ve motor yakıt besleme sistemindeki bir-iki aksırma tıksırma haricinde tatlı ve pürüssüz bir sürüş hissi veriyor. Depo tam doluyken 230 kg çekmesine rağmen, Z1000’in alçak ve arkaya daha yakın oturuş pozisyonu ve geniş gidonu, sert virajlarda fazla kilolarını hissettirmeden motoru rahatça yatırmanıza ve tekrar doğrultmanıza olanak tanıyor.

 

Ancak bütün görüntüsüne rağmen Z, 1078’e göre külfetli ve sıkıcı. Çıldırmış Brutale sabahın 6’sında yatağa giren, 36 saat parti yapan kokainci bir hippi – onun yanında Z1000 ise yatmadan önce ılık sütünü içen ve erkenden yatağa giren bir hanım evladı gibi kalıyor. -MV vahşiliğin şıklıkla buluşması, Armani boksör donu içinde nükleer reaktörlü bir mağara adamı. Mahallenin sert çocuğu.

 

 

MV’nin gaz kolu sert, fakat çevirdiğiniz her dirhemin karşılığı olarak –isteseniz de istemeseniz de- deli gibi bir itme yaratıyor. Saf itiş gücü şaşırtıcı ve hediye paketi gibi değil de yolundaki her şeyi silip süpüren bir çığ gibi geliyor. Motorun sunduğu mücadele ne kadar hızlı sürebileceğinizle değil, gaz kolunu ne kadar çevirmeye cesaretiniz olduğuyla ilgili.

 

Z1000’in yanında Brutale kendini ufacık hissettiriyor, sıkışık ergonomisi motora tutunan vücudunuzun ön tekere daha yakın durmasını ve bu sebeple ön kısma daha çok yük binmesi anlamına geliyor (Z’nin ağırlık dağılımı ise arkaya daha yakın). Z’ye kıyasla çok sert ön süspansyon yoldaki en ufak dalgalanmayı ve çıkıntıyı hissetmenize sebep oluyor. Devirler yükseldikçe gidonda artan titreşimle bir araya gelen ve Z1000’in o neşeli ıslığını kolaylıkla boğan yabani kükreme şeytani bir hava yaratıyor. Brutale’nin korku şovundan sonra Z1000 bir tiyatro oyununda çocukları korkutmaya çalışan masum bir suçlu gibi kalıyor. Çocuklar ona hep bir ağızdan bağırıyorlar: Arkandaaa !!!

 

Aslında değil. Z biraz önde. Buraya gelmemizdeki amaç hangi motorun daha hızlı olduğunu bulmak değildi. Amaç eğlence unsurunun hangisinde ağır bastığını bulmak ve motorları ilk sürdüğünüzde fark edemediğiniz gizli kalan hislerle ilgiliydi. Bu sert ve tehlikeli Aralık koşullarında yumuşak, zahmetsiz ve güven veren Z1000 öne çıkıyor. İki motorun böylesine apayrı eğlence anlayışı olunca hangisinin daha iyi olduğunu anlamak imkânsızlaşıyor. Brutale insanın zihninde daha renkli anılar bırakıyor ve aynı zamanda böbrek üstü bezlerinizi de bol bol çalıştırıyor.

 

Ancak Z’nin rahatlığının da ayrı bir cazibesi var. Z’yi sürerken kendinizi motorun ruh ikizi gibi hissediyorsunuz, farkında olmadan devir kesiciye girmek gurur verici. Bu, MV’de kolay kolay yapılabilecek bir şey değil. Omurganızı sarsacak son devirler ve güç fazlası sadece ağzınızı bir karış açık bırakacak, hepsi o.

 

 

İKİNCİ GÖRÜŞ

 

Eğer hem Z1000 hem Brutale için birer küme çizseydiniz bu iki kümenin kesişimi boş küme olurdu. Bu iki motorun benzerlikleri tamamen yüzeysel. Z alışıldık Japon – çıplak sürüş pozisyonuna sahip. Oturduğunuz yer motorun biraz gerisinde kalıyor, gidona olan mesafe biraz daha fazla ve daha aşağıda ve çok geride kalmayan ayaklıkları var. Bu sebeple farklı bir sürüş hissi veriyor. MV ise saldırgan. Eğer çıldırmış bir atın sırtında rodeo yaptıktan sonra inip Brutale’ye binseniz, yine de aleti başa çıkılması zor bulursunuz. Kawasaki ise ona kıyasla sırtınızı koltuğu yaslayıp dinlenmeye benziyor. Piste çıktıklarında Brutale Z1000’in tozunu atacaktır. Ancak geri kalan her yerde Z1000 çoğu insan için daha mantıklı bir seçim.

 

İki kat hızlı mı?

 

Brutale’ye binip gazı kökleyerek son hız testi yaptığımızda aklımıza şu soru geldi: Brutale İtalyanca’da “hergele” anlamına mı geliyor? Motor her viteste tekere geliyor. Birinci ve ikinci viteste kafasını kaldırdıktan sonra, “Tamam 1-2 saniyeye kalmaz kendine gelir” diyorsunuz, fakat gelmiyor. 4. viteste hala ön kaldırmaya çalışıyor. Bu hayvan kesinlikle evcil değil. 15 dakika önce sürdüğümüz Z1000’le tamamen tabana tabana zıt bir his veriyor. Z1000 iyi, tatlı fakat biraz karaktersiz.

 

 

İki motorun uydu verileri çokta farklı görünmüyor. Son hızlar arasında sadece 16 km/s fark var ve işin ilginci Z1000’in 0-100 km/s ve 0-400 metre zamanları Brutale’den daha iyi. Olduğunuz yerden kalkış yapmak çok daha kolay – güç devirlere daha iyi dağılmış ve Brutale gibi birden bire gelmiyor. Ayrıca asfalt sıcaklığını 0°C ölçtüğümüz bu dondurucu soğukta Z1000’in frenleme performansı da daha güven verici.

 

Ancak son vites gaz açma testinde MV şimdiye kadar gördüğümüz en iyi 60 – 190 km/s ara hızlanma süresini kaydetmeyi başarıyor. Bunun sebebi Brutale’nin motorunun doğrudan MV Agusta F4’den gelmesi ve ona kıyasla daha kısa vites oranlarına sahip olması. Aşağıdaki tablo acı gerçeği gözler önüne seriyor .Veriler MV’nin Z1000’den iki kat hızlı olmadığını söylüyor, fakat Brutale kendini kesinlikle 2 kat hızlı hissetirmeyi başarıyor.

 

İki kat güzel mi görünüyor?

 

Kawasaki’nin tasarım yönü 2003’de daha önce Mazda MX-5’i tasarlayan Shunji Tanaka’nın katılımıyla büyük değişime uğradı. O yıl ZX-6R, Kawasaki’nin klasik yuvarlak hatlarından kurtuldu ve daha keskin hatlara kavuştu. Aynı zamanda Z1000 4’lü egzozuyla geleneksel Japon çıplak motor tasarımının dışına çıktı. Bundan 3 sene sonra bu tasarımın üzerine biraz daha çıkıldı. 2009’da motorun genel hatları aynı, gelen 2 yeni renk seçeneği hariç değişen bir şey yok. Brutale ise daha önce Ducati 916 ve MV F4’ün tasarımını yapan ve yeni emekli olan Massimo Tamburini’ye mal edilir. Tamburini geçen 10 yıl boyunca MV’nin tasarım bürosunun başındaydı. Ancak Brutale’yi asıl tasarlayan, daha önce Benelli Tornado üzerinde de çalışan yetenekli İngiliz Adrian Morton’dur.

 

 

Pekala; o halde hangisi daha iyi görünüyor? Yani ucu ucuna da olsa Brutale 2 kat iyi görünüyor diyebiliriz. Z1000 güzel görüneceğim diye aşırı makyaj yapan biri gibi. Far zarif değil, egzoz sanki içine fazla hava basılan bir balon gibi kabarmış ve donuk çelik şasiyi kaplayan aşırı makyajlı karenajlar üst üste uhulanmış karton gibi. Brutale (adından da beklenilebileceği gibi) zarif görünmüyor. Motor bir bütün olarak asil ama cafcaflı da olmayan bir görünüşe sahip. Çelik boru kafes şasi doğrudan görünüyor. İnce, minimalist ve derli toplu olan egzoz artık fazla rastlanılmayan tek kollu arka salıncağa eşlik ediyor. Far tasarımına iltifat etmek için Yamaha FZ’lerin doğrudan Brutale’nin farını kopyaladağını söylesek yeter. Detaylara gösterilen özen gözümüzden kaçmıyor, kablo toplayıcıların üzerindeki CRC (Cagiva Araştrma Merkezi – Cagiva Research Center) logosu, ön çatal bağlantı demiri üzerindeki F4 logosu, egzoz üzerindeki MV Agusta logosu, ayarlanabilir fren ve vites pedalları, şık ayaklıklar, fren ve debriyaj manetleri. Z1000’de bu parçaların herhangi biri başka bir motordan alınsa da fark etmezdi. Z1000 benzersiz olmaya çalışıyor, ama bunu başaran Brutale.

 

 

KARAR

 

Bir şeye biçilen değer özneldir. Birçok insan için Fender Stratocaster’ın ucuz kopyasındansa orjinaline sahip olmak 10 kat kıymetlidir. Bana sorsanız, ucuz olanı tercih eder ve paranın üstünü cebime koyarım. Ancak bir gitara harcayacak o kadar param olmadığına ve çoğumuzun MV Agusta Brutale alacak parası olmadığına göre alınabilirlik kıstas değil. Asıl merak ettiğimiz, bütçenin engel teşkil etmediği ideal bir ortamda MV Agusta fiyatını hak ediyor mu ?

 

Bir Brutale, 2 Z1000’den iyi mi? Motorlar çok farklı olsa da, garajınızın kapısını açtığınızda 1 adet MV Brutale görmek 1 çift Z1000 görmeye kıyasla yürek hoplatıcı. Tabii ki birbirinin tıpatıp aynısı iki Z1000’e sahip olmak akıllıca bir fikir değil. Belki sorulan soru yanlış: Acaba aralarındaki fiyat farkı kadar para Z1000’i modifiye etmek için harcandığında Brutale 1078RR hala daha mı iyi olurdu? Muhtemelen olmazdı – aradaki farkla Z1000’e görüp görebileceğiniz en iyi süspansyon, lastik ve yürür aksam modifiyeleri yapılabilirdi; üstüne artan parayla da aradaki güç farkı rahatlıkla kapanırdı. Kendi sürüş stilinize, çevrenize ve gereksinimlerinize cevap verebilen, rahatlık ve heyecan arasında ideal bir denge kurmanıza izin veren özel bir makineniz olurdu. Ancak ne kadar zorlarsanız zorlayın hala bir Brutale gibi sesi, görüntüsü ve ruhu olmazdı.

 

Tabi ki dikkate değer üçüncü bir olasılık daha var. 1078 için gereken bütçenin yarısını Z1000’e harcadığınızda geriye kalan parayla daha seksi ve heyecan verici kullanılmış bir Brutale 910 alınabilir – 1078RR kadar ilgi çekici ve onun kadar olmasa da çok güçlü. İşte o zaman iki tarafın da en iyilerine sahip olurdunuz.

Cevap bırakın