2012 Honda CBR 250R

Yazar: Fabio Meloni

Hafif, sezgili ve parlak bir motor, fiyatı da herkesin erişebileceği
düzeyde. Sadece iki kusuru var: Yüksek devirlerde bir miktar
titreşim ve aksesuar listesinde bile yer almayan ABS.

Sen ki her zaman bir motosiklet sahibi olmak istedin, ama altında 200 kg yada daha fazla ağırlığı olan bir motoru sürmek seni hep korkuttu. Ya da sen ki hep ilk deneyimini hem kolay sürülebilen ve hem de hoş bir estetiğe sahip motorla yapmak istedin. Ya da sen, yıllar önce motosiklet kullanıcısıydın ve şimdi yeniden öyle olmayı istedin, ama senin zamanındakilerle şimdiki “füzelerin” birbirlerine hiç benzemediklerini fark ettin. İşte sizler -hepiniz- için yeni CBR250R geldi. Küçük ve hafif, ama aynı zamanda atak ve güvenli. Hem hafta içi işe gitmek için, hem hafta sonu gezmek için uygun. Kısaca “gerçek” bir motor. Üstelik fiyatı da iyi. Tek rakibi olan  çift silindirli Kawasaki Ninja 250’den daha ucuz. Ama daha bir çok 125’likten de ucuz.

Ekonomisi sadece fiyatında

CBR250R bütün dünyada satılmak üzere üretildiyse de, esas hedef Asya ve Güney Amerika pazarları olmuş. Bu durum motorun “fakir” bir model olduğu değil, iyi bir kalite/ fiyat oranına sahip olduğu anlamına gelmeli. Üstelik baştan aşağı yenilenmiş bir model. Yakıt tüketiminde cimri olması gereken -ve bunu birazdan test sürüşünde göreceğimiz- bu model su soğutmalı tek silindirli bir motora sahip. Kafadan eksantrikli çift milli, dört supaplı ve besleme sistemi elektronik enjeksiyonlu. Honda’nın teknisyenlerine bakacak olursanız, motor bloğundan termik özelliklerine varıncaya kadar CRF250’nin motoruyla -tek milli supap zamanlama sistemi dışında- hiçbir ortak noktası yok. Arka şasiye tek bir bütün oluşturan çelik borulu şasisi de yeni. Karina grafik çizimler hariç küçük kardeşi 125 cc’lik ile aynı. Ondan sadece daha hacimli susturucusu ve gövdenin boyutlarla alakalı bazı parçaları farklı: Örneğin süspansiyonlar (31 yerine 37 mm çatal), lastikler (önde 100/80 yerine 110/70, arkada 130/70 yerine 140/70), ön fren diski (276 yerine 296 mm) ve arka salıncak.

Kolay ama keyifli sürüş

Manevraları hafif, sürücünün bacakları arasında ince bir gövde ve alçak bir sele. Bu küçük CBR ile daha motoru çalıştırmadan dost oluyorsunuz ve üzerine binince bu dostluk güçleniyor. Debriyajı çok yumuşak ve modülasyonlu. Vites kolu kursu (stroke) biraz uzun olsa da, vites geçişleri hassas. Frenler yumuşak olmalarına rağmen gerektiğinde güçlü olabiliyorlar. Kullanışlı ve dengeli olduğu gibi yerleşim düzeni de gayet iyi bir motor. Keyifli sürüşe ve konfora daha fazla önem verilmiş bir model beklerken, karşımızda daha performanslı motorlara alışkın olanları bile memnun eden ve virajlarda çok iyi reaksiyon veren bir motor bulduk. Seyirde dengeli olduğu gibi frenlemede ve yön değiştirme manevralarında dağılma belirtisi göstermiyor. Elbette daha büyük ve hızlı motorlarla baş edemez ama, şöyle kırsalda dar ve kıvrımlı yollarda keyif almak için yapılan iddialı sürüşlerde sürücüsünü mahcup etmez. Bu küçük, hafif ve samimi motorun (aşırı) hız sınırlarını (aşırı) riskleri ve ehliyetten puan silinmesine yol açan potansiyel tehlikeleri zorlamadan tadını çıkarabilirsiniz.

Esnek motoru tek silindirli motorlarda alışılagelmedik şekilde daha rölantiden itibaren akıcı bir şekilde çalışmaya başlıyor ve vitese alışkın olmayan sürücülerin de işini kolaylaştırıyor. Bununla birlikte gayet atak ve daha orta devirlerde iyi bir itiş gücü yarattıktan sonra hız sınırlayıcı devreye girene kadar güçlü bir tırmanış sergiliyor. Zaten onu muhtemelen daha güçlü, ama devir saatinin ilk bölümünde biraz fazla “zayıf” olan Kawasaki Ninja 250’ye tercih etmemizin bir nedeni de bu performansı.

Küçük bir gövdeye sahip olmasına rağmen CBR selesinde iri cüsseli sürücüleri de rahat ettiriyor. Selesi rahat, bacaklar için yeterli alan mevcut, gidon pozisyonu ve yüksekliği bileklere fazla yük binmesini önlüyor. Aerodinamik korunaklılık da iyi ve sabit hızda giderken titreşimler oldukça az. Sadece gaza yüklenerek devir yükseltildiğinde bazı titreşimler hissediliyor ve bu da bu küçük CBR’nin yegane küçük kusuru.

250’LİKLER ESKİDEN BÖYLEYDİ

Takometrede kırmızı bölge 19.000 devirde, 50 bg motor gücü ve 200 km/h maksimum hız. Bunlar test ettiğimiz motorun halefi olan, hiçbir zaman Türkiye’ye ithal edilmemiş eski CBR250 RR modeline ait veriler. Dört silindirli motor, alüminyumdan çift kirişli şasi, yarış tipi frenler ve süspansiyonlar o motora 2011 modeline göre daha etkin ve spesifik özellikler veriyordu ve o model 1986 ile 1999 yılları arasında üretilmişti.

TEKNİK ÖZELLİKLER

Motor: 4 zamanlı, tek silindirli, su soğutmalı motor. Supap zamanlama (dağıtım) sistemi: Kafadan eksantrikli çift mil, 4 adet supap. Silindir gömlek çapı 76 x 55 mm, silindir hacmi 249,6 cc, kompresyon (sıkıştırma) 10,7:1; maksimum güç 8.500 devirde 19,4 kW (26,4 bg); maksimum tork 7.000 devirde 23,8 Nm. Ateşleme sistemi: Elektronik. Besleme sistemi: PGM-FI elektronik enjeksiyon, depo kapasitesi 13 litre. Besleme sistemi: 12V-6 Amper akü Şanzıman: 6 vitesli. Debriyaj: Yağ banyosunda çoklu disk, tel kumanda. Şasi: Çelik çevresel boru sistemi, gidon mili gömleği eğimi 25,; ön şasi 95 mm. Süspansiyonlar: Önde çatal ve 43 mm çapında kolları, arkada mono amortisör, esneme payı 104 mm. Frenler: Ön fren 296 mm’lik çift disk, 2 pistonlu fren kaliperleri; arka fren 220 mm disk, tek pistonlu fren kaliperi. Tekerlekler: Hafif alaşımlı jantlar; ön lastik 110/70-17”, arka lastik 140/70-17”. Boyutlar (mm) ve ağırlık: Uzunluk 2.030, genişlik 709,5, yükseklik 1.127, akslar arası mesafe 1.369, sele yüksekliği 780, seyir düzenindeki ağırlığı 161 kg. Renkler: Beyaz, kırmızı, lacivert. Distribütör: Honda Motor – www. honda.com.tr