in

Angelina Jolie İle Brad Pitt

Ağır abiliğe geçiş yıllarımızın vahşi görünümlü ablasıyla yakışıklılığına uyuz olup inanıyor
gibi “Sarışın adam mı olurmuş” safsatasını etrafa yaydığımı yılların yakışıklı abisi. Angelina Jolie ve eşi Brad Pitt Vogue dergisi için geçen ay çocuklarıyla birlikte poz verdi.

Fotoğrafta sepetli bir motosiklette selede oturan Pitt’in arkasında ve sepetteki Jolie’nin yanında birer çocukları var. Karede ayakta duran diğer dört çocuğun dördünde de kask var. “Hepimiz motora biniyoruz” mesajını gözünün içine pankart olarak sokan bir kare. Üstelik bu kadın ailesindeki meme kanseriyle yüzleşecek kadar iradeli, bu ihtimali yok saymayacak kadar azimkar, mastektomi yaptırıp göğüslerini aldıracak kadar cüretkar, doğurgan olup çocukları olmasına rağmen tam dört çocuğu evlat alacak kadar anaç, bu evlatlıklardan birini Afrika kökenli seçecek kadar da cesur.

 

Brad Pitt’le evli olmanın yarattığı duygusal ağırlıkla bir kadın bir insan olarak savaşma psikolojisini saymıyorum bile. Bu kadın aynı zamanda BM Barış Elçisi olarak da Dünyayı dolaşıp yokluklara dikkat çekiyor. Yani kimse Tomb Rider’ın ne yaptığını bilemeyecek bir kafada olduğunu söyleyemez. Bu yüzden de tüm çocuklarını motosiklete bindirecek ya da onları motosiklete biniyor temasıyla teşvik edecek kadar da bilinçli. Pirenin, toplum tarafından yaratılmış hayali cam tavanını çıta sayan koca bir toplum olup, kavanozun içi çok güvenliymiş gibi otomobillerde ömür tüketen ödlekler çoğunluğuyuz aslında. Yani kameraya artistik bakıp, güzel dudaklarının olması yetmiyor ayrıcalıklı olmak için: Koca bir yürek, Eşşek kadar beyin, Her ikisini de çalıştıracak azim lazım.

 

Toplumun tamamının hayranı olup bir otel odasında sefil duygularla ölü bulunmak mı? Düzenli, etrafa çarpmayan, faydalı bir insan olarak mütevazı ve mutlu bir yaşam sürmek mi? Haa bir de Mrs Smith olanlar var ki ben onları geçmiş tarihli borsa verilerine bakıp “En doğru hamleler nasıl yapılsaydı en çok kazanılırdı” sorusundaki “En doğru hamleleri her zaman en doğru şekilde” yapan hayat simsarlarına benzetiyorum. Gittikçe daha tembel, daha fırsatçı, daha açgözlü olmak marifet değil. Her yer müdür adayı doluyken gerçek bir sekreter bulamamak neyle açıklanabilir ki başka? Bu kadar mı geliştik? Hak etmediğini bildiği halde torpillenen bir başarıyı kabullenen, birini eksilterek çoğalan veya en azından sıraya kaynak olarak öne geçen biri olarak yaşamak ne ağırdır kim bilir? Ya da tepkilerini like tuşuna basarak gösteren, ekranın arkasında yaşayan, gerçek hayatın içine karışamamış olmak mıdır zavallılık? Derin hayat analizlerinin sonucudur aslında motosiklet. İnanmıyorsan fotoğrafa bak.

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading…

0

Motoron Dergisi Kasım 2015 Sayısı, Sayı 124

Hızlı Ama Dayanıklı…

REKLAM