Menu
in

Bu Bir İhbar Mektubudur!

Motoron dergisi olarak motosiklet kullanıcılarının yararına olan ve motosiklet kültürünün gelişmesine katkı sağlayan birçok öneride bulunduk bu sayfadan. Ve hatta benzer amaca hizmet eden birçok öneri ve projeye de destek olduk.

Bunların kimisi zaman içinde hayat
buldu, kimi bürokrasi çarkında kayboldu. Ancak bu kez bir öneride değil, bizzat
uyarıda bulunmak istiyorum. Bu durumu ister ihbarcılık, ister ispiyonculuk,
ister jurnalcilik olarak adlandırın. Önem alınmazsa ve yasal tedbirlere
başvurulmazsa eğer, motosiklet kullanıcıları arasında hızla yayılan sinsi bir
virüs, tüm ülkeye yayılacak.

Motosiklet dünyasında kural tanımamazlıkla
başlayan ve hemen ardından “kuralsızlığın kural” haline geldiği bir döneme
girdik. Siz de fark etmişinizdir. Kırmızı trafik ışığı, özellikle motosikletli
kuryeler için hiçbir anlam ifade etmiyor. Tek yön deseniz hiç duymamış gibiler.
Kaldırımda yayaları sıyırırcasına motosiklet kullanmak ise rutinleri. Bundan
daha doğal ne olabilir ki? Kask konusuna ise hiç girmiyorum. Trafik kurallarını
ihlal etmelerine, mal ve can güvenliğini tehlikeye atmalarına neden olan birçok
bahane sıralayabiliriz hemen şuracıkta. Acil yetiştirmesi gereken evraklar,
acıkan müşteriye hızlı servis, sallanma diye fırça atan patronlar, servis
sayısıyla oranlı ücretlendirme vesaire vesaire… Sanmayın ki kural tanımamazlıkta
tek suçlu kuryeler. Buna sen ben hepimiz dahiliz. Motosiklet kullanıcılarının
trafik kurallarını ihlal etmesi dikkat çekecek kadar yoğunluk kazandı. Bunun da
nedeni trafik kurallarına uymamanın dayanılmaz cazibesi. Zamandan kazandırıyor,
yoğun trafikte beklemeyi ortadan kaldırıyor, sizi uyanık ve akıllı, trafik
kurallarına uyanları ise salak yerine koyuyor. Bir yönüyle intikam hissini
gıdıklayıp rahatlamanızı sağlıyor. Bu duruma dur diyen olmayınca da bu sinsi
virüs, motosiklet kullanıcısından bir diğerine sıçrayıp yayılıyor.

Peki, ne olacak bunun sonu? Şüphesiz can ve
mal kayıpları yaşanacak. Sürekli kural ihlali olağanlaştığı an, bilin ki
algınız da aynı anda körelmeye başlar. Kavşaklardan artık daha dikkatsiz
geçmeye başlarsınız. Yoğun trafikte ilerlemek için araçlar arasında veya
kaldırımla araçlar arasındaki en dar alanlarda bile dikkatli ilerlemeyi bir
kenara bırakıp her geçen gün biraz daha sürat yaparsınız; ta ki kaza yapıncaya
kadar. İşte bu noktada söyleyebileceğiniz, savunabileceğiniz hiçbir şey yoktur
artık.

Bu tatsız duruma düşmemek için iyisi mi,
siz siz olun; trafik kurallarını ihlal etmenin cazibesine kapılıp da tedbiri
elden bırakmayın.

Motorunuzun
ve yaşam sevincinizin hep “on” olması dileğiyle…

Cevap bırakın