in

Gerilla Savaşları

Hani diyorlar ya “aslında üçüncü dünya savaşı başladı da haberimiz yok”. Pazarlama savaşlarında da benzer bir durumla karşı karşıyayız. Bugün motosiklet sektöründe gerçek bir dünya savaşı yaşanıyor, hem de kıran kırana haberimiz yok!

Dünyada teknolojinin hızla gelişmesi, motosikletleri yetenek ve teknik özellikler anlamında birbirine yaklaştırdı. Her marka rakip markanın pazara sürdüğü motosikletin benzerini kısa sürede pazara sürer hale geldi. Dahası, üretim maliyetlerini düşürmek için üretim kapasitesi artırmayı düşünen markalar, işgücü maliyetleri düşük ülkeleri, cepheye sürülüyorlar. Teknoloji transferi milli bir mesele olmaktan çıkmış durumda. Hangi ülke daha ucuza ve hatasız üretim gerçekleştirecekse üretim oraya kaydırılıyor. Gelişen teknoloji ve artan üretim kabiliyetleriyle her marka, pazara kısa zamanda yeni bir model sunabiliyor. Güçlü markalar, pazara yeni girenler, zamanın efsane markaları, parlayan markalar, gelecek vaat eden markalar, köklü markalar… Hepsi “bir karış” alana odaklanmış durumda; savaşın gerçekleşeceği noktaya, yani motosiklet kullanıcısının zihnine! Pazarlama savaşında göğüs göğüse mücadele artık satış mağazalarında veya fuarlarda verilmiyor. Topyekün meydan muharebeleri yok artık! Tüm markalar aralıksız gerilla savaşı vermek durumunda.  Biraz bekleyelim, gücümüzü toplayalım, daha sonra saldırırız dediğiniz anda uğruna savaşacak müşteriyi bulamayabilirsiniz. Bir karış bile vermeyiz nutukları atılan o alan, çoktan fethedilmiş olabilir. Kabul edelim, global iletişim etkisini yitirdi artık. Televizyonun yerini internet ve sosyal medya araçları aldı. Pazar olarak tanımladığınız her noktada bulunmak ve mücadele etmek zorundasınız. Bunu ise tek bir yolla gerçekleştirebilirsiniz. Sokak sokak savaşarak, hedefiniz diye tanımladığınız her motorsevere dokunarak. Motosiklet fuarına gidenler, motosiklet dünyasındaki bu savaşı kimin kazanacağını ya da kimin kaybedeceğini çok rahat görebilir. Kim, modellerini seksi bir manken ile pazarlıyor; kim, hayatınıza renk katacağını vaat ediyor; kim, ürün çeşitliliğiyle kafanızı karıştırıyor; kim, cebindeki paranızla ilgileniyor ya da kim, gerçekten ne istediğinle ilgileniyor. Fuardan çıktığınızda kafanızda bir marka ve bir model varsa; bilin ki savaşı kazanan o olacaktır. Tabii şimdilik. Dedik ya günümüz savaşları gerilla savaşları. Bugün kazananın yarın da kazanacağı anlamına gelmiyor. Yıllarca yapılan iletişim başka bir deyişle propaganda faaliyetlerini tek bir “deneyimleme”yle alt üst etmek mümkün. Hani fuardan çıktığında kafanızda bir model vardı ya, işte o model büyük olasılıkla fuarda selesine oturduğunuz, gidonu kavradığınız, düğmelerini kurcaladığınız, vites değiştirdiğiniz, kendinizi yolda düşlediğiniz, gözlerin seni takip ettiğini hissettiğiniz modeldi. Yani dokunduğunuz model! İşte bu nedenle, bu yeni pazar savaşlarında “test etmek”, test ettirmek, bu deneyimin paylaşılmasını sağlamak düne göre bugün çok daha önemli. Üstelik yaşanan bu deneyimi ortak bir potada toplayıp kullanıcı grupları oluşturabildiğinizde ise sizin için savaşacak gerillaları da buldunuz demektir; ancak onların savaşabilmesinin de bir ön koşul var, duygusal tatmin! O da gerilla savaşının ta kendisi. Motorunuzun ve yaşam sevincinizin hep “on” olması dileğiyle…

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading…

0

Fuarlar turfanda domates gibi!

Gezi Dönüşlerine Dikkat

REKLAM