in

Günlük Hayatta Motosiklet

Yazar:

Yavuz Taşkıran

Motoron Dergisi Yazarı

Trafiğe çözümdür diye 10 yıldan bu yana yazdıklarım arasında günlük hayattaki motosiklet, gerçek yerini bir türlü bulamadı. Bunda çok farklı etmenler söz konusu. Bir kere, motosiklet kullanıcılarının büyük bölümüne serseri veya maceraperest diyorlar. Bunu söyleyenler, yaşamlarında bir kere bile değil motosiklete binmek, bisiklete bile binemeyenler olmalıdır.

Bu trafik, bu yollar ve bu kural tanımaz dört teker kullanıcıları arasında motor kullanabilmek hakikaten büyük bir beceri. Önünüzde aniden duranlar, sinyal vermeden dönenler, durdukları yerde dörtlü flaşörlerini yakmayanlar, girmemeleri gerekirken birden emniyet şeritlerine dalmalar… Oralarda motorla seyrederken bu gibi durumlarla karşılaşmak her an olası bir tablodur.

İşin diğer tarafını pas geçmemek gerekiyor. Kask takmayan, egsoz susturucularını açan, tehlikeye yol açacak şekilde ilerleyen, hız limitlerini yerinde kullanmayan motor kullanıcılarını yazmadan geçemeyeceğim. Eğer çok hızlı gidenlerimiz varsa onları pistlere davet ediyorum. Tüm bunların yanısıra doğru ve emniyet içeren giysileri kullanmayanlar için ne demeliyim, bilemiyorum?

Bir başka konu, son zamanlarda motosikletlilere karşı çok farklı bir uygulama ile karşılaşıldığını görüyorum. Defalarca trafik lambalarını geçiyorsunuz. Sonra bir caddeye doğru daralan yolda bakıyorsunuz trafik ekipleri motosikletlileri durdurmuş. Akşam vakti ve herkes evine gitmeye çalışıyor. Belge sorgulaması, kask var mı, vb. sorular sonrasında motor kullanıcılarının zamanlarını çalma işlemi.

Motor geliyor, kullanıcısının kaskı var ama koluna takılı, buna dikkat! Çeşitli sorular, evrak incelemeler ve bazen ahret soruları… O zaman nerede kaldı motosikletin trafiği rahatlatması? Ekipler motorların ilerlemelerine engel oluyor gibi… Motorların yolunu açmalıyız. Hele büyük şehirlerde buna daha dikkatle yaklaşmak gereklidir. Motor kullanıcıları disipline edilmiş bir sürücü formasyonuna sahip olmalıdırlar.

Gelelim servis konusuna: Günlük hayat, hızlı ulaşım, trafiği rahatlatma, gerekli malzemelerle güvenli bir sürüş derken acaba motorlarımızın servis durumu nedir? Alırken çok özendiğimiz motorların bakımlarını gerçekten iyi şekilde yaptırabiliyor muyuz? Bu konuda çoğu motosiklet kullanıcısı arkadaşımdan olumlu bildirimler alamıyorum. Bu konuda, bilemiyorum hangi kuruluşlar yetkili ve sorumludurlar ama sektörde işler yolunda gitmiyor.

Bir ara, motosikletimin yağ değişimi için bir motosiklet servisini aradım. Sağ olsunlar gelip aldılar ve gerekeni yaparız dediler. Aradan zaman geçti, sessizlik sürdü. Akşam oldu, haber yok. O bölgede, o motor için uygun motor yağını bulamamışlar. Giderken şunu söylemiştim: “Lütfen, önce yağı temin edin, sonra yağı boşaltın!” Boşaltılan yağı yeniden motora koyalım dediklerinde saçlarımın nasıl dikenleştiğini size anlatamam!

Motosikletin çok farklı çeşitleri var. Her biri özel ustalık becerisi gerektiriyor. Motosiklet kullanıcıları servisine güvenmek istiyor. Satış sonrası ciddi bir sorun yaşanıyor. Önerim, markalar kendi motorları için yetkili servis sistemlerini yeniden gözden geçirmelidir. Marka motor alanlar mümkünse bu şirketlerin yetkili servislerine gitmelidirler. Bazen özel servis, yetkili servis ücretleri arasındaki uçurumlar söz konusudur ama şunu unutmamak gerekir ki, kimse motoru ile yolda kalmak istemez. Dolayısıyla servis konusunda derin ve incelikli çalışmaların yapılması gereklidir. Bunu bütün motor kullanıcıları arzu etmektedir.

Günlük hayatta motosiklet, yalnız yol için değil, hayatta olmak için de bir gereksinimdir. Herkesin yolu açık olsun…

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading…

0

Güneş Çarpması

Hangi Dört Element?

REKLAM