in

Hayalperest Belediye Başkanı Aranıyor!

Hayal edilmesi ve peşinden koşulması gereken koltuk değil, onun sağladığı imkanlarla hayalperest gençlerin kendilerini ifade edecek, enerjileri doğru yöne kanalize edecek olanaklar sunmaktır. Bunu gerçekleştirdiğinizde ise şehirlerin de kasabaların da hayali gerçekleşir; herkes özgürleşir.

Sturgis… Amerika’da batıya göçün yaşandığı zorlu günlerde madencileri, sığır tüccarlarını ve göçmenleri korumak için Güney Dakota’da askeri milisler tarafından 1876 yılında kurulan küçükcük bir kasaba. Tek bir caddede yan yana dizili bar, otel, market, berber ve şerif bürosu ile filmlere ihlam kaynağı olan gerçek bir kovboy kasabası. Topu topu 10 kilometrekare alana ve 6-7 bin kişilik nüfusu sahip olan bu kasabanın, bugün Dakota vadisinin sunduğu doğal güzellikleri saymazsak, büyüyüp gelişmesini sağlayacak ne zengin maden yatakları var, ne de sanayi işletmeleri var. Sadece ve sadece, bu küçük kasabaya hayat veren ve onu hayata bağlayan maceracı ruhu var. Ki bu ruh sayesinde bugün Sturgis, dünyanın en büyük motosiklet etkinliklerinden birine evsahipliği yapıyor. Üstelik bunu tam 75 yıldır gerçekleştiren Sturgis, hayallerin peşinden koşmasını bilen yerel yöneticileri sayesinde bugün kasaba ekonomisine yılda 800 milyon doları aşkın gelir sağlıyor.

1938 yılında sadece 9 yarışçı ve bir avuç izleyiciyle başlayan ralli macerası, bugün yılda yüz binlerle ifade edilen motosikletli ziyaretçi ile küresel düzeyde tam bir bacasız endüstri yaratmış. Sadece “Sturgis Rally” adı bile bildiğiniz dünyaca ünlü birçok markadan daha değerli bugün.

Ve Serez… Yunanistan’ın Orta Makedonya bölgesinde küçük bir yerleşim merkezi. Coğrafi konumu nedeniyle tarihte savaşlara yol açmış olan bu yerleşim birimi, Osmanlı döneminde Balkanların önemli bir merkezlerden biriydi. Ancak Serez, bölgenin etnik yapısının farklılıklar göstermesi ve buna bağlı olarak Yunan yöneticilerin siyasi ve ekonomik tercihleriyle önemini kaybeder.  Hayalleri olan ve hayallerinin peşinden koşmasını bilen yerel yöneticiler burada da bir mucize gerçekleştirirler. Sadece tarıma dayalı ekonomiye sahip olan Serez, motosiklet sporlarına yapılan yatırımın ardından bugün uluslararası motokros ve pist yarışlarının merkezi haline gelmiş. Başta Türkiye dahil komşu ülkeler olmak üzere yurtdışından önemli oranda motosikletli ziyaretçiye ev sahipliği yapan Serez, coğrafyanın sunduğu imkanlardan da yararlanarak turizmi önemli bir gelir kapısı yapmış.

Birbirinden etkileyici bu iki örneğe bakınca insan sormadan edemiyor. Neden Türkiye’de böylesine ileriyi görebilen hayalperest yerel yöneticiler yok? Neden, atıl durumda duran yerel imkanları her geçen gün büyüyen motosiklet sporlarına sunmuyorlar? Neden beldelerini motosikletçiler için bir çekim merkezine döndürmeyi düşünmüyorlar? Neden, futbol sahası yapıp sadece çimi için her yıl dünyanın parasını ödeyen şampiyonluğa hasret belediyeler, yapacakları bir motokros pisti ile kasabalarından önce Türkiye şampiyonu, ardından da dünya şampiyonu çıkarabileceklerini düşünemiyor?

Sanırım sorun, maceracı bir ruha sahip olmayanların sadece iktidar koltuğunu hayal etmelerinde. Oysa hayal edilmesi ve peşinden koşulması gereken koltuk değil, onun sağladığı imkanlarla hayalperest gençlerin kendilerini ifade edecek, enerjileri doğru yöne kanalize edecek olanaklar sunmaktır. Bunu gerçekleştirdiğinizde ise şehirlerin de kasabaların da hayali gerçekleşir; herkes özgürleşir.

Motorunuzun ve yaşam sevincinizin hep “on” olması dileğiyle…

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading…

0

Hangi Dört Element?

Hayra Alamet Değişimler…

REKLAM