in

Hollanda’da Başlayan Bir Gezi Rotası

Yazar: Pervin Ozulu

Hollanda’daki T-Bikers Motosiklet Grubu İstanbul’a gelmeseydi, onlarla tanışma imkanım olmazdı. Dünya küçük deriz ya hani, çok doğru. Kuş misali, bir buradayız bir orada…

Motosiklet fuarındaydım, görevdeydim. Çok mu konuşmayı seviyorum yoksa motosiklet tutkum mu çok bilmiyorum, ama orada bulunmaktan ve elimdeki mikrofonla sohbet avına çıkmaktan çok keyif alıyordum. Mikrofonla fuar alanında gezinip kendime röportaj için kurbanlar arıyordum, çok da ilginç sohbetler yakaladım. Kameracı arkadaşım beni takip ederek ekip olarak bol bol çekimler yaptık. Yeni kurbanlar ararken genç bir grup dikkatimi çekti, herkes aynı T-Shirt’i giymişti, bir motosiklet standında dağılmış etraftaki motorları inceliyorlardı. Kameraman ile ben aynı anda direkt onlara doğru yöneldik, iyi bir sohbet olacağından emindim, içime doğmuştu adeta. Bodoslama onlara doğru yürüdüm, mikrofonu uzatarak sorularımı sorarak röportajı başlatmıştım ve çekim başlamıştı. Bu yazıdaki geziyi yapan Meral ile böyle tanıştım. Grup üyelerle yaptığımız sohbet çok güzel geçmişti. Hollanda’dan uçakla gelmişlerdi, sırf bu fuara katılmak için tüm kulüp üyelerinin geldiğini öğrendiğimde mest olmuştum. Duygulandım, çünkü ben de gurbette büyüdüm, oralarda uzun zaman yaşadım, tatil olarak bile olsa Türkiye’ye gelmek çok farklı duygular taşırdı benim için. Topraklarımızdan uzak kalmanın ne demek olduğunu çok iyi bilirim, eskiden çok daha zordu bu konular. Türkiye özlemi ve bununla beraber bir motosiklet grubunun sırf fuara katılmak için gelmiş olduğunu görmek beni duygulandırmıştı. Bu sırf gurbetlik ve hasretlik de değil, bu ayrıca motor tutkusu, motorculuğun dostluğu ve birliğidir. Fuara katılan bu güzel grup Ulusumuzun değerlerini yurtdışında, Hollanda’da temsil ettikleri için ve düzenledikleri etkinliklerle hep bizlerle beraber oldukları için ve Vatan sevgilerini yaşattıkları için onlara sonsuz teşekkür ederiz.

Hollanda’da Başlayan Bir Gezi Rotası  1. İçerik Fotoğrafı

Meral ile fuardaki bu röportaj sırasında tanışmış olmam bir arkadaşlığın başlangıcı olmuştu, irtibatımızı hiç koparmadık. Kendisi 8 yıl önce T-Bikers Motosiklet kulübüne katılmış, sonrasında 2011 yılında da bu geziyi birlikte yaptığı Ömer arkadaşımız T-Bikers grubuna katılmış. 10 ay öncesinde de bir çift olarak motorculuk hobilerini beraberce devam etmektedirler.

Hollanda’da Başlayan Bir Gezi Rotası  2. İçerik Fotoğrafı

Gezi yazısının bundan sonrasını iki gezgin Meral İlgen & Ömer Kara’nın kendi anlatımlarına bırakıyorum: Yaz tatilimizi birlikte motorlarımızla değerlendirelim dedik ve kendimize güzel bir rota hazırladık. Konaklama yerlerini her gün için tek tek ayarlamak gerekliydi. Zaman olarak toplam 14 gün vaktimiz vardı. Rotamızı kapsayan ülkelerden aşağı yukarı bahsedecek olursak, Hollanda’dan başlayıp, Almanya, Avusturya, İtalya, Fransa ve Belçika üzerinden yine Hollanda’ya dönmekti.

Hollanda’da Başlayan Bir Gezi Rotası  3. İçerik Fotoğrafı

1. İlk sabah 9 Temmuz Salı günü saat 06:30‘da iki motorla yola çıkarak gezimize başlamış olduk. Hava erken saatlerde bile gayet güzeldi. Hafta içi olduğu için, trafik fazla yoğun değildi. Akşamüstü saat 16:30 sularında Avusturya’ya giriş yaptık. Reutte şehrine geldiğimizde bir hotelde konaklamak için etrafı soruşturduk, kalmak için yerimizi kolaylıkla bulmuştuk.

Hollanda’da Başlayan Bir Gezi Rotası  4. İçerik Fotoğrafı

2. sabah yola çıktığımızda rotamız Lermoos, Nazereith, Imst, Landeck üzerinden kuzey İtalya’ya doğru olacaktı. Buradan İtalya’da bulunan meşhur Stelvio dağ geçidine çıkmak için yolumuza devam ettik. Ben 2.kez bu dağ yolunu çıkacaktım, Ömer için ise bu ilk tecrübesi olacaktı. Bu macerayı kesinlikle yaşamasını ve görmesi gerektiğine inandığım için buraları öve öve anlata anlata bitirememiştim. Dağın yüksekliği neredeyse 2.800 mt.dir. Ayrıca bu yol toplam 48 tane 90 derecelik ve daha da fazla keskin viraja sahip olması nedeniyle çok özel bir doğa harikasıdır. Bir motorcu olarak burayı her motorcunun kesinlikle gömesi gereken yerlerden bir tanesidir derim. Yukarıya tırmanırken her döndüğünüz virajdan sonra inanılmaz güzel manzaralarla karşılaşıyorsunuz ve bundan dolayı hep dura dura yol alabiliyorsunuz, çünkü her yerde sürekli fotoğraf çekmek istiyor olacaksınız. Bir yandan dağdan inen şelalelerin görüntüleri, bir yandan nefis o dağlık manzaralar ve şakır şakır su sesleriyle bu doğaya mest oluyorsunuz. Tepeye vardığımızda şaşırdık, çünkü 8-10 tane motor daha geldi bulunduğumuz yere. Hepsi Türk plakası taşıyordu, İstanbul ve İzmir plakaları vardı. Hiç sohbet eksik olur mu? Olmaz elbette, eski dostlar gibi sohbetler aldı başını gitti. Türkiye’den gelen arkadaşlardan bu Stelvio Pass’ı geçmek bir motorcu için motorculuğun zirvesi olduğunu öğrendik. Bu zorlu geçit yolunu aşıp geçen her motorcu bundan sonra “Usta motorcu oldum” deme hakkında da erişmiş oluyormuş. Dağın diğer tarafından iniş imkanı var. Yolun iniş kısmı da ayrı bir güzelliğe sahiptir. Bitmeyen bir dağ yoluyla, tüneller ve inanılmaz harika bir doğa görüntüsü eşliğinde dağdan inişimiz başlamıştı. Bu yol sizi Bormio’ya götürüyor ve burada bir hotelde daha önce yerimizi ayırmıştık. Bu günlük bu kadar macera ve yol gerçekten yetmişti, epey yorulmuştuk. Toplamda tam 3 tane dağ geçtik. Konakladığımız Bormio kasabası çok şirin ve küçük bir turistik yer. Kış aylarında burası kış sporları için mükemmel bir yerdir.

Hollanda’da Başlayan Bir Gezi Rotası  5. İçerik Fotoğrafı
Hollanda’da Başlayan Bir Gezi Rotası  6. İçerik Fotoğrafı

3. sabah Bormio’dan çıkıp Garda gölüne doğru yol aldık, İtalyan köylerinden geçerek devam ettik. Yolumuzda ilerlerken yine yeniden bir doğa harikası bir görüntü ile karşılaşınca çok etkilendik. Önümüzdeki ilginç görüntü Garda gölü mü yoksa bir deniz mi diye şaşırdık kaldık ilk başta, muhteşemdi. Şehre indikten sonra merkezde bir hostelde yer bulduk. Akşam olduğunda şehri dolaştık, dondurmacılar ve kahveciler vardı. Güzel birer İtalyan kahvesi içtikten sonra canlı müzik dinledik. 2 kişi ilginç ve güzel bir gösteri yapıyordu, günümüzü burada böyle tamamlamıştık.

Hollanda’da Başlayan Bir Gezi Rotası  7. İçerik Fotoğrafı

4. gün bu güzel şehirden çıktıktan sonra (haritaya bakarak gölün sol kenarından) batı tarafına doğru geçmeye karar verdik, bu göl inanılmaz büyük, karşı tarafı hiç ama hiç görünmüyordu. Yol esnasında durmak isterseniz bu çok zor diyebilirim, çünkü durmaya müsait fazla yer yoktu. Yolu aşağı doğru inerken manzaranın görüntüsü tarif edilemeyecek kadar güzeldi, hem de yolun şekli ve tarzı nedeniyle tamamen sırf motorcular için tasarlanmış gibiydi. Sürüş dağların içinden geçiyordu, hiç insan eli değmemiş bir doğa ile iç içeydik. Gölün aşağısına vardıktan sonra gölün başında öğlen yemeğimizi yedik. 2-3 saat dinlendikten sonra Verona’ya mi gidelim yoksa devam mı edelim diye sorarken ara yollardan Rimmini’ye yakın olan Cervia şehrine gitmeye karar verdik. Bu rota o kadar etkileyici değildi ve çok da uzun sürdü. Ayrıca yol boyunca fazla konaklama imkanı veya bir şeyler içmek için de pek uygun bir yer yoktu. Otobana hiç çıkmadık, hep ara yollardan gitmek istedik. Bu yol neredeyse 4 saatimizi aldı, akşam saat 21:00‘da Cervia’ya vardık. Burası inanılmaz tatlı bir kasaba, zengin tarihiyle bizi çok etkiledi. İnsanlar geç saatlere kadar dışarda eğleniyordu. Görülmeye değer bir yer, tavsiye ederiz.

Hollanda’da Başlayan Bir Gezi Rotası  8. İçerik Fotoğrafı

5. gün sahil kenarından Fano’ya kadar indik. Yine otobana çıkmadan sadece iç kesimlerden Perugia istikametine gittik. Buradan Toscane bölgesine geçmiş olduk ve Sienna’ ya doğru devam ettik. Chusi’de inanılmaz ve beklenmedik bir anda çok güzel bir konaklama yerine rastladık. Burayı da tavsiye ederiz, görülmeye değer bir yer. Tarihi, lüksü, istirahati, güzel şarap içmeyi ve lezzetli İtalyan yemeklerden hoşlanıyorsanız buraya mutlak uğrayın. Internetten bulabilirsiniz: La Locanda delle Scuderie.

Hollanda’da Başlayan Bir Gezi Rotası  9. İçerik Fotoğrafı

6. gün sabah kahvaltısından sonra Montepulciano’ya uğradık, buraya ben 20 yıl önce gelmiştim. Tarihi açısından çok güzel bir yerdir, görmenizi tavsiye ederiz. Buradan çıkıp yolumuzu Sienna’ya doğru devam ettik. Burada da zengin tarihi yapısı dikkatimizi çekti, ayrıca turistlerin çok olduğu bir bölge. Bir kaç saat çevreyi gezdikten sonra yolumuzu Pisa’ya doğru devam ettik. Vardığımızda akşam saat 18:00 olmuştu, ama hava hala çok sıcaktı. Pisa şehri çok yoğundu, çok fazla görülecek yeri yoktu, yine de sadece o meşhur kulesini görmek için bile gelmeye değer. Sonra sahil kenarından Viareggio şehrine indik. Burada yine tablo gibi güzellikler bizi karşıladı, hiç tahmin etmemiştik. Ortam cıvıl cıvıldı, sahil boyunca sıra sıra ve dolu lokantalar vardı, canlı müzik gibi şehrin hareketli yaşantısıyla her yer dolup taşıyordu. Temiz bir şehir, balık severler limanda harika yerler bulabilir. Küçük kayıklarda hem uygun fiyata ve taze balık pişiriyorlar. Biz ne yazık ki burayı midemiz tokken keşfettik, yoksa kesinlikle teknelerden balık alıp yerdik.

Hollanda’da Başlayan Bir Gezi Rotası  10. İçerik Fotoğrafı

7. Bugün Genova’ya doğru yol aldık, tamamen sahil kenarından geçmek istedik. turumuzun en güzel bölümü La Spezia‘da yer aldı. Doğası ve manzarası büyüleyiciydi. Bu yolun bir özelliği var, her yıl dünyaca ünlü profesyonel İtalyan bisiklet turu “Giro D’İtalia” organize edilir. Ayrıca burada her yerde kayak merkezleri var, oysa bu dönemde bu alanlar golf merkezleri olarak kullanılıyormuş. Yollar çok geniş ve asfalt çok düzgün durumda. Bu rota motosiklet turu için çok ideal, kesinlikle görmekte fayda var. Bu uzun günü Genova’da noktaladık.

Hollanda’da Başlayan Bir Gezi Rotası  11. İçerik Fotoğrafı

8. Genova’dan çıktıktan sonra yönümüz Fransa’yı gösteriyordu. Bu ana kadar otobana çıkmadan gezimize devam etmiştik, ancak şimdi zaman kazanmak için otoyola çıkıp dümdüz Monaco’ya sürdük. 2 saat içinde vardık. Yine yeniden güzel manzaralar seyrettik. Vardığımızda motorlarımızı bir garaja park ettik. Motorlar icin özel olarak yapılmış yeraltı park yerleri mevcut, kullanmanızı tavsiye ederiz. En güzel olanı da, park parası ödemeye gerek yoktu. Bütün gün buraları gezdik ve görülmesi gereken yerleri gördük. Akşam saat 17:00 gibi tekrar sahil kenarından yolumuza devam ettik, Antibes’te konakladık.

Hollanda’da Başlayan Bir Gezi Rotası  12. İçerik Fotoğrafı

9. Buradan Park de Naturel (Route de Napoleon’a) doğru geziye devam ettik, istikamet Gap’a doğruydu. Dağlık bölgelerden geçerek yolumuzu Grenoble üzerinden Annecy’de bitirdik. İtalya’ya benzemiyor olsa da burası da çok hoşumuza gitti, ayrıca yollar hem güzel hem geniş. İtalya’daki sıcakkanlı ve yardım sever insanları gördükten sonra Fransa’da bunun eksikliğini hissettik biraz. Benzin istasyonu bulmakta epeyce zorlanmıştık, ayrıca kredi kartsız benzin alınmadığını da orada fark ettik. Hiç bir yerde bir işaret göremedik ya da bize bunu anlatabilen birileri de yoktu. Bu yüzden her zaman zamanında depoyu doldurmak ve her ihtimale karşı kesinlikle kredi kartı yanımızda bulundurmak gerek.

Hollanda’da Başlayan Bir Gezi Rotası  13. İçerik Fotoğrafı

10. Annecy’den sonra Hollanda’ya eve dönüş için 900 km civarı bir mesafe kalmıştı. Bu yolu tek seferde bitirmeye karar verdik. Otoyoldan Luxemburg’a geçtik, buradan Belçika’ya ve sonra da Hollanda’ya giriş yaptık. Gece yarısı eve vardık.

Toplam10 gün süren bu gezide 4.000 km’ye yakın yol yaptık. Yolculuğumuz çok keyifli geçti, hem çok yer gördük hem yeni şeyler öğrendik. Bizim için unutulmaz bir yolculuk olmuştu.

Herkese böyle güzel turlar ve geziler nasip olsun istiyoruz, bunun için hevesleri coşturmak adına güzel turumuzu anlatmak ve paylaşmak istedik.

Her yeni yolculuk bir öğretidir ve bizi biz yapandır.

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading…

0

Makedonya’nın Bitola Şehrine Komşu Antika Krklino Müzesi’ndeyiz!

Kaş/Antalya Arası Sürüş Maceraları

REKLAM