in

Honda CB650F

 

Honda’nın, motosiklet dünyasına yeni katılan sürücüleri ve motosiklet dünyasına yeniden katılmak isteyen eski motosiklet kullanıcılarının ilgisini “kick-startlamak” amacında olan yeni nesil model gamının tanıtımı devam ederken bu şekilde diğer markalar için büyük bir tehdit oluşturduğu söylenebilir; özellikle de Japon rakipleri için…

Honda bunu, benzer eski motosikletlerin yeni müşterilerin ilgisini çekmeyeceği inacına sadık kalarak, başarılı yeni modellerden oluşan çok geniş bir ürün gamıyla sağlamayı başarıyor. Başlangıç seviyesindeki bir motosiklet olan tek silindirli CBR 250R’den sonraki basamak olmak üzere geçtiğimiz yılın başlarında 3 farklı versiyonu ile tanıtalan çift silindirli CB500’ün ardından ise şimdi, motor hacmi, performans ve fiyat olarak adım adım yükselen merdivenin bir üst basamağındayız. Üzerinde bulunduğumuz basamak ise geçen Kasım ayında EICMA Milan’da tanıtılan dört silindirli CB650F ve şu anda dünya çapındaki galerilere ulaşmakla meşgul.

 

CB650F akıllıca Avrupa’daki yeni ehliyet yasasını hedef alarak masaya yatırılmış, bu yasaya göre 19 Temmuz’dan beri A2 ehliyetine sahip 19 yaşındaki veya daha yaşlı sürücüler sınavı geçtikten sonra en az iki yıl boyunca ve 24 yaşına gelinceye kadar maksimum 47 beygir/35kW güce sahip motosikletleri kullanabilecekler. Bu sürücüler iki yılları dolana kadar beygir gücü kısılmış motosikletleri kullanabilirler ancak daha bu motosikletin gerçek performansı kullanılmaya başlanacağı zaman beygir gücünün kısılmış halinin iki katından daha güçlü olmaması gerekiyor. Bu durumda 102 beygirlik CB600F Hornet iki kat barajı olan 94 beygirin üzerine çıkarak kurala uyamıyordu. Honda, CB650F’nin henüz “dizginlenmiş” bir versiyonunu duyurmadı ancak şüphesiz ki tek rakibi bu dizginleme işlemine uyumlu ve Honda’nın kendi gamında çok farklı türdeki bir model olan çift silindirli NC700 olan bu yeni motosikletin pazardaki potansiyel payını genişletmek için daha sonradan çeşitli kitler piyasada olacaktır. Öte yandan dünyadaki diğer ülkeler için olan yararı ise çift silindirli CB500’ün bir kademe üzerine çıkarak uygun fiyatlı dört silindirli bir motosiklet olması.

 

Bu yeni motosiket Honda’nın doygunluğa ulaşmış yenilikler listesindeki en dikkat çekici modellerden birisi çünkü tıpkı CBR 250R ve CB500 üçüzleri gibi tamamı Bangkok’un eteklerinde, Tayland’da üretiliyor. Yeni bir üretim bandı daha katılan fabrika böylece yıllık üretim kapasitesini 1.7 milyona çıkarttı ki 20.000 civarında adedi CB650F ve yarışçı ikizi CBR650R oluşturacak. Bu da demek oluyor ki Honda’nın Japonya dışında üretilecek olan dört silindirli ilk motoru olacak; Honda’nın Tayland’ın ucuz iş gücünden yararlanarak globalleşme yolundaki önemli adımlarından birisi. İşin özünde Honda KTM’inkine benzer bir strateji izliyor. Genç sürücülerin dikkatini çekecek kadar “cool” gözüken ve ulaşması kolay, 125’ten 200, 390 ve 690’a kadar büyüyerek giden tek silindirli Duke ailesi gibi.

 

Honda CB650F 1. İçerik Fotoğrafı

 

CB650F’nin gelişi Honda’nın özellikle genç veya az deneyimli sürücüler için yüksek performanslı ancak hala sürmesi kolay, eğlenceli, kullanışlı araçlar geliştirmeye çalışmasına işaret ediyor. Üstelik makul bir fiyata; Avrupa fiyatı 5500€ olan CB500F’e karşın iki kat fazla silindir ve daha fazla güce sahip CB650F ise 7600 €. Başka bir Japon üreticiden doğrudan tek rakibi olan dört silindirli 77 beygir/59Nm’lik Yamaha XJ6, Japonya’da üretiliyor olmasına rağmen 6350 € ile hala yeni Honda’dan daha ucuz ancak %15 daha az güç ve %5 daha az tork üretiyor. Ayrıca Yamaha uzun süredir piyasada olan yaşlanmış bir model ve o seksi egzoza ve HRC’nin üç renkli boyasına sahip değil. CB650F hem fiyat hem de performans bazında orta sikletin tam ortasına, Kawasaki Z800 gibi sportif 4 silindirlilerin ve ER-6 gibi daha ucuz ve sakin çift silindirlilerin arasına oturmuş durumda.

 

Şu anki Hornet’le tek bir parçası bile ortak olmayan bir motoru baştan yaratmak için Honda, genç sürücülerin zevk alacağı ve beklentilerini karşılayacak bir motor üretmeleri için kendi genç mühendislerinden bir ekip kurarak bu görevi onların omuzlarına yığmış. Ama sonuç ise her seviyeden sürücüye hitap eden, keskin ve harekete hazır bir tasarıma sahip bir paket yaratmak olmuş. Kısa depo (arka tarafa menteşelenmesiyle bakım sırasında silindir başlarına daha kolay ulaşım sağlanmış) ve sivri burun yapısı yukarı doğru kalkık duran kuyrukla beraber motosikletin görünüşüne daha dramtik bir tavır katıyor. 810 mm’lik yükseliği sahip ve yolcu için de cömert yer sunan selenin üzerine bacak sallanmasının ardından 1.80m boyundaki sürücünün rahat şekilde iki ayağı da yere tam basmasına olanak sağladığı görülüyor (bu sebeple aynı zamanda kadın sürücüler için de iyi bir motosiklet). Daha sonra oturuş pozisyonunv50 mm’lik gidon yükselticiler sayesinde ne kadar mantıklı olduğu hissediliyor. Öne doğru hafifçe eğimli olan sele sebebiyle kısa benzin deposuna yakın oturmak zorunda kalınıyor ve böylece yarı-dik bir oturuş pozisyonuna geçilmiş olunuyor ki böylece ultra-torklu 4 silindirli motorunun seveceği üzere çıplak yapısı üzerinde çok yüksek hızlara çıkmanın önüne geçilmiş olunuyor.

 

Evet, 87 beygir 600’lük Supersport standartlarına göre çılgın bir güç değil, ancak her devirde sunulan bolca tork ile sürücülerin büyük zevk alacağı miktarda yeterince güce sahip. Bu özellik CB650F’yi virajlı dağ yollarında oldukça eğlenceli bir makine haline getiriyor. Ayrıca şehir içinde bu sayede daha pratik ve sokak aralarında daha atak olmasını sağlıyor. Geniş gidon turu sayesinde U dönüşleri ve düşük hızlardaki manevralar ise oldukça kolay. CB650F, Honda’nın yeni modellerindeki felsefeyi açıkca yansıtan, bir motosiklette birçok motosikletin barındığı gerçek anlamda bir “all-rounder”. Bu yeni orta siklet sokak savaşçısı gerçekten çok yönlü, birbirinden farklı amaçlarla kullanılabilecek bir yapıya ve harika bir dış görünüşe sahip, demek istediğim, yalnızca şu egzozlara bir bakın!

 

Honda CB650F 2. İçerik Fotoğrafı

 

Yani Honda yeni modelini daha sportif Hornet’e benzetmeyerek doğru yapmış. Çok düşük devirlerden itibaren akıcı ve yumuşak şekilde güç üreten dört silindirli motoru çok esnek ve hoşgörülü. PGM-FI enjeksiyon sistemi de oldukça iyi şekilde ayarlanmış ve son viteste bile 1400 devir/ dk’ye düşülse de zorlanmadan ve titreşim yaratmadan debriyaja gerek duymaksızın 160 km/s üzerine zorlanmadan çekiyor. Debriyaj demişken oldukça yumuşak ve düzgün kademeli bir debriyaj sistemine sahip olduğu belirtilmeli ki bu özellikle deneyimsiz sürücüşler ve düşük hızlardaki U dönüşler için çok uygun. CB650F’in über-esnek motoru neredeyse bir maxi-scooter’ınki gibi.

 

Honda CB650F 3. İçerik Fotoğrafı

 

Yine de motorun yüksek devirleri olan iştahını doyurmak istiyorsanız, bundan memnuniyet duyar. Aslında CB650F, güç aktarımı tamamem doğrusal olan motoruyla yüksek devirlerde dolaşmayı seviyor. 5000 devir/dk’nin üzerinde gerçekten hayat bulan motosiklet daha deniyimli sürücüler için çok daha fazla eğlence anlamına geliyor. 8000 devir/dk’de elde edilen maksimum tork ve 11000 devir/dk’de üretilen maksimum güç ayaklarınızın hemen altında sağ taraftan çıkan 4-1 egzoz ile oldukça iyi şekilde duyuluyor. Nispeten hırçın sürüldüğü zaman Honda, öndeki Dunlop D222’lerin geri bildirimini doğru şekilde yansıtan çelik şasi ve ayarlanamıyor olsa da sıkı bir yapıya sahip 41 mm’lik Showa süspansiyonlar ile yol tutuş konusunda hayal kırıklığı yaratmıyor. Yola tutunuşu veya parlak asfalt üzerinde tutunamayışı bu doğru geri bildirim ile hissederek sürüşünüzü buna göre ayarlamanızı sağlıyor. Yola tatlıca tutunan CB650F virajlarda bir taraftan ötekine doğru yatarken sahip olduğu süspansiyonlarla oldukça kıvrak davranıyor ve sürücüsüne daha da fazla ilham veriyor ki bu fiyattaki bir motosikletten beklenmeyecek derecede. Showa marka arka amortisör yalnızca yedi kademe ön yük ayarlı ancak düşük hızlarda fabrika çıkış ayarı engebeler ve bozuk asfaltta iyi performans sunuyor.

 

İyi yöndeki benzer izlenimler radyal olmayan çift piston kaliperlerin 320 mm’lik diskleri ısırdığı Nissin frenlerle de devam ediyor. Virajlı dağ yollarında yapılan sık ve sert frenlerin ardından bile beklentimin aksine bu diskler aşırı ısınarak frenlemede herhangi bir sorun yaratmadılar. Devre dışı bırakılamayan ABS ise Avrupa’da standart oalrak aracın üzerinde yer alıyor. Sonuç olarak CB650F’nin fren paketi de uygun fiyatlı olmak üzere geliştirilmiş bir motosiklet için beklenmeyecek derecede iyi. CB650F’nin etkileyiciliği ultraokunabilir çift ekranlı, büyük bir dijital hız, devir, yakıt göstergesi, saat, odometre ve uyarı ışıklara sahip şık ön paneliyle devam ediyor.

 

Honda CB650F 4. İçerik Fotoğrafı

 

AMA, KTM’in 125’lik üyesi dahil Duke ailesinin bütün modellerinde bulunan ve yeni sürücülerin hangi viteste olduğunu daha kolay anlayabilmelerini sağlayan vites göstergesi tipik bir Honda sorunu olarak bu modelde de bulunmuyor. Açıkcası oldukça torklu bu motosiklette kaçıncı viteste olunduğunu, deneyimli süürcüler bile zaman zaman hatırlamak isteyebilir. Honda’nın HISS güvenlik sistemi standart olarak mevcut, ayrıca selenin altında disk kilidi için yer de bulunuyor. Kablo tipindeki kask kilidi ve selenin altında yer alan dört noktalı lastik gerdirme pimleri arkaya ufak bir yük bağlama imkanı da sunuyor, yani hem pratik hem de şık bir motosiklet.

 

Honda CB650F 5. İçerik Fotoğrafı

 

Honda yönetimi şüphesiz beş yıl önce sektörü durgunluğa uğratan global ekonik dönem nedeniyle yeni model gamını yaratırken değişen pazar alanı gerçeklerini göz önünde bulundurarak bir çok strateji toplantıları yaptı. Bunun sonucunda ortaya ortak özellikere sahip yeni araçlar çıktı. Hepsi satış yapabilecek seviyede fiyatlandırılmış, sürüşü ve bakımı ekonomik, pazara yeni bir tasarım felsefesi getiren, gerçek hayatta mantıklı ve hepsinden de önemlisi pratik araçlar. Ne kadar da Honda…

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading…

0

Çöl Fatihleri

BMW NineT

REKLAM