in

İşini Yapmayan İnsanlar Ülkesi

Halkalı Orhan Cemal Fersoy lisesine çok yakın oturuyorum.

Geçenlerde birden lisenin camlarını değiştirmeye başladılar. Oysa binanın camları plastik doğramaydı ve bildiğim kadarıyla birkaç sene önce yapılmıştı.

 

Sonra koskoca lisenin tüm çevre duvarlarını yıkmaya başladılar. Gördüğüm kadarıyla biraz boyasız, bakımsız olsa da duvar duvardı ve yerinde duruyordu.

 

Benim gibi sorgulayacak birileri olabileceği düşünülmüş olmalı ki “Duvar yanlış yere yapılmış bir metre dışarı çıkması lazım. Onu öteliyoruz, yenileme değil” dendi. Çevre binaların otoparkları bu bir metrelik artış nedeniyle artık kullanılamayacak durumda. Haliyle duvarın dibine dikilen 15-20 yaşındaki birçok ağacı da kestiler ama olsun. Aferin İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ya da Milli Eğitim Bakanlığı’na.

 

Bu konular beni bu köşenin sorumluluk sahibi olarak ilgilendirmez. Yarın yine yıkın yine yapın.

 

Ama bunlar olurken taşeronlar silsilesi içerisinde mi boğulacağız çamur deryasında mı bilmiyorum. Öyle biraz paçayı kirleten, üzerinden hoplayınca ayakkabının azıcık karizma kaybıyla atlanılan bir öbeklik çamurdan bahsetmiyorum. Manda bıraksan içerisinde mutlu mesut yaşayacak bir bataklıktan söz ediyorum.

 

İyi de kardeşim kepçe, dozer, kazma, kürek giriştiğiniz yerde insan biraz buna dikkat eder. Acemi gelinin mutfak deneyimi gibi neredeyse bütün semtin içine edilmiş durumda. Bırak motosikletle oradan geçmeyi otomobille veya yürüyerek gidebilmen bile mümkün değil. Yahu bu kadar patavatsızlık olur mu? Farkında mısınız ya da sadece ben mi görüyorum bilmiyorum ama memleketin bir yanındaki teknolojik gelişim ve değişim son sürat devam ederken bir başka yanında ve günlük olağan hayatın akışı içerisindeki bazı detaylar taş devrine doğru hızla ilerliyor. Teknolojik değişim ve gelişim parayı verince oluyor ama insanlık temalı geri gidişler ters evrim niteliğinde adeta.

 

Benim bildiğim kadarıyla İkitelli ışıklarda bugüne kadar dört civarında araç-yaya çarpışması nedeniyle ölümlü kaza yaşandı. Halkalı’nın yeni recidence bölümlerindeki geniş yollarda millet sürat denemesinde. Okul önlerinde Çin Seddi gibi kasisler yapılmış durumda. Hızlı geldin mi havalandıktan sonra nereye konacağını bilemediğin için muhtemelen sen de ölürsün. Yani ölümcül olayların gerçekleşmemesi için alınan önlemler de ölümcül sonuç verebilecek şekilde.

 

Basın Ekspres bağlantı yolundaki Ayamama deresi ıslah çalışmasında da ölümlü kaza yaşandı. Çalışmanın bitip yolun açılmasına birkaç gün kala trafik uyarı işaretlerinin lambaları bozuk, kırık, tabelalar devrikti. Ama olsun, herkes nasıl olsa orada çalışma olduğunu öğrenmişti ya. Çalışma olduğundan haberin mi yok? Biraz da hızlı mı geldin? Ölebilirsin.

 

Sahil yolunu görenler görmeyenlere anlatsın. Yine Ayamama uzantısında yolun üzerine konan iki adet set, set değil mübarek Seddülbahir. Abartmasız söylüyorum üzerine çıkınca adalar manzaralı yani o kadar diyeyim. İcat yapmaktan, sanat icra etmekten, müzik bestelemekten, teknolojik devasa yapılar inşa etmekten, uzaya maymun göndermekten bahsetmiyorum. İnsan gibi yol almaktan, inşaat yapmaktan, eskiler dururken yenisini yeniden söküp dikmekten, toprak taşırken sağa sola dökmekten, insan olmaktan bahsediyorum. Ben ne diyorum?

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading…

0

Motoron Dergisi Şubat 2014 Sayısı, Sayı 103

Motosiklete Çok Yönlü Darbe

REKLAM