in

Kapıdağ Yarımadası

 

Bozulmamış bir doğa, berraklığına şaşıracağınız koylar, şelalelerle süslü dereler ve dokusunu kaybetmemiş eski Rum köyleri ile Marmara bölgesinin gizli cennetidir Kapıdağ Yarımadası.

Haritada bakılınca Marmara Denizi’nin güneyinde mantar şekline benzeyen Kapıdağ Yarımadası, ana yoldan biraz içeride kaldığından olsa gerek, birçok motorcunun gözünden kaçan bir yer durumunda. Oysa İstanbul’a çok yakın olan bu yarımadada keşfedilecek çok güzel rotalar var.

 

İstanbul’dan kara yolculuğu ile yaklaşık 350 km mesafede bulunan Bandırma ya ulaştığınızda Kapıdağ Yarımadası’nı dolaşmaya başlayabilirsiniz. Kapıdağ’da motor kullandıktan sonra dönüş yolunda sıkılırsanız, Bandırma’dan İstanbul’a feribotla ulaşmak gibi bir şansınız da var üstelik.

 

Adanın çevresi sadece 110 km. Yine de bir günde bu yolun tamamını almak çok zor. Hem yolun dar ve bozuk olması, hem de manzara karşısında sık sık durup fotoğraf çekme isteği yolu çok daha uzun hale getiriyor. Ormanın içlerine girerseniz (ki mutlaka girin) bir hafta sonu bile yetmeyecektir size. Dönüş yolunda bir dahaki gelişinizde yarım kalan yerleri hayal etmeye başlarsınız.

 

Tur planlamanızı yaparken yarımadayı batıdan doğuya doğru geçmenizi öneririm. Böylelikle havanın kötü olduğu zamanlarda adanın hem batı hem de doğu tarafında rüzgarın yıpratıcı etkisinden daha az etkilenmiş olursunuz. Ayrıca yolun daralan kısımlarında uçurum kenarından uzak sürersiniz.

 

Sahil yoluyla çevresini turlayabileceğiniz Kapıdağ Yarımadası’nda Aşağı Yapıcı, Tatlısu, Karşıyaka, Çakıl, Kestanelik, Çayağzı, Ballıpınar, Ormanlı, Turan, Doğanla, İlhan, Narlı, Ocaklar, Erdek, Seyitgazi, gibi yerleşim alanları yer alırken, iç kısımlarda Çeltikçi, Belkız-Kyzikos harabeleri, Hamamlı, Kirazlı Manastır, Muhle kalesi gibi tarihi kalıntılar bulunuyor.

 

Adı Kapıdağ’dan daha çok bilinen Erdek, özellikle yazları bunaltıcı bir kalabalığa sahip ama sezon dışı ise tam bir keyif noktası. Adanın bozuk yollarına sokamayacağınız bir motorunuz varsa, en azından baharda Erdek’e gelip sahildeki balıkçılarda güzel vakit geçirmek bile yapığınız yola değecektir.

 

Kapıdağ Yarımadası 1. İçerik Fotoğrafı

Deniz kenarında hava güneşli sıcak olsa da, ormanın iç bölgelerinde hava soğuk ve kapalı olabiliyor.

 

Notlar

• Kapıdağ’da sadece Erdek merkezde küçük bir benzin istasyonu var. Adanın çevresinin kısa olmasına aldanıp depoyu tam doldurmadan sakın yola çıkmayın!

• Adanın etrafında tur atıp tekrar başlayacağınız noktaya geri dönecekseniz, motorun üstündeki gereksiz eşyalarınızı yanınıza almayın.

• Adanın bazı noktalarında cep telefonu çekmeyecektir. Yolda bir problemle karşılaşırsanız yardım ve malzeme bulmak kolay olmayacaktır. Bu yüzden yola çıkmadan yanınızda motosikletiniz için gerekli malzemeleri taşıyın (tamir takımı, iç lastik, yama gibi).

 

 

Eğer hafif bir enduro motosikletiniz varsa, adanın keyfini asıl siz süreceksiniz. Kirazlı Manastır çevredeki tabiatın güzelliği, hemen yanından geçen suyun ve doğanın güzel sesleriyle birleşince insanı başka bir dünyaya götürüyor. Özellikle sonbahar ve ilkbaharda görülmemiş rengârenk çiçeklerin süslediği Manastır çevresinde motosiklet kullanmak ve kamp yapmak bulunmaz bir fırsat.

 

Çayağzı ve çevresindeki köyler ise eski Rum köyleridir ve civar koylar hala Rumca isimleriyle anılır: Draça, Büyük ve Küçük Kakıskala, Burkiki. Adanın kalabalık Erdek dışındaki her yeri ayrı bir doğal güzellik, ayrı bir keyif aslında. İstanbul’a çok yakın olan Kapıdağ’da konaklamak için de birçok seçenek var. Yarımadanın girişindeki Erdek’te otelde ya da sahildeki kamp alanında konaklayıp gündüz adanın etrafı dolaşılabilir. Ancak yarımadanın doğu kısmındaki yollar biraz bozuk. Yine de manzarayı görmek için biraz yavaş tempoda ilerlemeyi göze alıp gitmeye değer. Konaklamak için Erdek ve civarı dışında rezervasyona gerek yok. Sahillerin hemen hemen tamamında konaklama tesisleri, ev pansiyonlar ve kamplar bulunuyor. Bu mekanları çoğu samimi ve salaş, çok da ucuz üstelik.

 

Kapıdağ Yarımadası 2. İçerik Fotoğrafı

Gittiğiniz mevsime göre orman içinde dere geçişlerine rastlayacaksınız. Su geçirmeyen TCX Infinity bot bu yolculukta geçer not aldı bizden.

 

Pansiyon yerine adanın iç kısımlarında yer alan el değmemiş ormanda kamp yapmak çok daha çekici aslında. Düzler Köyü ve Yukarı Yapıcı Köyü’nden devam eden toprak yol sizi birdenbire ormanın tam içine, uçsuz bucaksız kırmızı soğan tarlalarına ve kiraz bahçelerine çıkaracaktır. Enduro tutkunları daralan patika yolları tercih ederse çok keyif alacakları rotalara kavuşacağından şüphe etmesin. Buralarda kamp yapmak için birçok uygun nokta var. Her yerde yolunuzu kesen dereler sayesinde su sıkıntısı da çekilmiyor kamp yaparken.

 

Kapıdağ Yarımadası 3. İçerik Fotoğrafı

Hafif enduro motosikletler orman yollarında çok keyifli. Motosikleti gereksiz yüklemekten, hatta ağır motorlardan uzak durmalı bu yollar için.

 

Kapıdağ Yarımadası 4. İçerik Fotoğrafı

Bu güzel bakir koyların hemen yanında, çöplerden oluşan tepeler görmek çok üzücü.

 

Ormanda gazlarken patika yollara girince mutlaka kaybolacaksınız; sessizliğin içinde yol soracak kimseye de rastlayamazsınız. Ama heyecanlanmaya gerek yok, dereleri takip edince yol sizi denize çıkaracaktır. Yarımadada motor kullanmak yön bulmak için de çok kolay ve keyifli.

 

Adanın özellikle kuzey ve doğusundaki sakin balıkçı köyleri arasında motor kullanıp, bu köylerden birinde geceyi geçirmek de unutulmaz olacaktır. Ormanlık tepelerin arasında deniz kenarlarına kurulmuş 10 kadar köy bulunuyor. Bu köylerde lüks butik oteller aramayın; ev pansiyonculuğu buraya daha çok yakışıyor. Sezon dışı zamanlarda bakkal ve fırınların bile açık olmadığı ama ihtiyacınız olduğunda evlerinin zillerini çaldığınızda size yardım edecek olan güzel insanların yaşadığı bir yarımada burası. Zaten birbirinden güzel koylarda dolaşırken kendinizi Ege’de hissedeceksiniz.

 

Kapıdağ Yarımadası 5. İçerik Fotoğrafı

 

Kapıdağ Yarımadası 6. İçerik Fotoğrafı

Yarımada bisikletçiler, yürüyüş meraklıları ve doğa fotoğrafçılığı ile ilgilenenler için de doğru adres.

 

Kapıdağ Yarımadası’nın bir başka özelliği Türkiye’de sadece bu bölgede yetişen kırmızı soğan. Kocaburgaz ve Şahinburgaz köyleri başta olmak üzere yörede yetiştirilen tatlı ve sulu kırmızı soğanlar, balık yemeklerinin vazgeçilmez tabak arkadaşıdır. Yerel lezzet arayanlar yarımadanın Çayağazı Köyü’ndeki “Ali Ahmet” balık lokantası’na uğrasın. Burası sarımsaklı, kırmızı soğanlı salatası, tarama ve balık ürünleri ile ün yapmış. Köylerde motor kullanırken yol kenarındaki tezgahlarda ne bulursanız (motorunuza ne kadar yükleyebilirseniz) alın derim. Birçok yönüyle her beklentiye cevap veren Kapıdağ Yarımadası, İstanbul’dan kısa süreliğine kaçmak isteyen herkesin aklında bulunmalı…

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading…

0

BMW R60/6 “ARCH”

Motoron Dergisi Mayıs 2014 Sayısı, Sayı 106

REKLAM