Menu
in

Motosiklet ile Fas Gezisi

Yazar: Erkin Yeşil

Fas sahip olduğu doğal güzellikleri, farklı kültürü, tarihi şehirleri ile ziyaret edilmeyi fazlasıyla hak ediyor. Özellikle Atlas Dağları ve Sahra Çölünde motosiklet kullanmak eşsiz bir deneyim olacaktır. Üstelik vize derdimiz de yok Fas’a.

Dünyanın en etkileyici yolları arasında yer alan Dades Gorge’dan geçmek için bile motosikletle Fas’a kadar gitmeye değer. Aslında Atlas Dağlarını aşan yolların her biri inanılmaz güzellikte manzaralara ve tehlikeli virajlara sahip.

 

 

 

Fas’a kadar motosikletle gitmeye vakti olmayanlar üzülmesin, Fas’ta motosiklet kiralayacak yerler de var. (www.bikershome. net gibi) Fas genel olarak ucuz sayılabilecek bir ülke olsa da motosiklet kiralamak pek ucuza gelmeyecektir. Unutmayın motosiklet kiralamak dahil Fas’ta alacağınız her şey için sıkıca pazarlık yapmak gerekiyor.

 

 

 

Trafiği ise bizimki kadar karışık ve düzensiz, yani İstanbul’da motosiklet kullanan biri zorlanmayacaktır. Özellikle şehir girişlerinde oldukça trafik polisi var. Trafik ışığı yerine genelde Avrupa’daki gibi yuvarlak göbekler kullanmışlar. Önceliğin göbeğe girende olduğunu unutmayın yoksa ilk günden kaza yaparsınız. Yolların asfaltı iyi durumda ama ülkenin sadece batısında bölünmüş yollar ve otoban mevcut. Fas, yazları çok sıcak olduğundan bahar ayları buraya gitmek için en uygun zaman.

 

 

Fas’ta Görülecek Yerler Marakeş (Marrakesh)

Marakeş, Fas’ın en ilgi çeken şehridir. Labirenti andıran sokaklar, her şeyin satıldığı renkli dükkanlar ve dünyanın en hareketli, karışık meydanlarından biri olan Djemma El Fna ile gizemli bir havası var bu şehrin.

 

 

 

Djemaa El Fnaa, gündüz maymun ve yılan oynatıcılarının, dansçıların, falcıların, turistlere kına yapmaya çalışan kadınların, geleneksel kıyafetli satıcıların ve çalgıcıların sizi boğduğu, etrafta her şeye bahşiş isteyenlerin bulunduğu bir kaos meydanı aslında ama çekici yine de. Bu meydanın arka tarafında yer alan Medina’da saatlerce kaybolup gezebileceğiniz gibi, şehirde faytonla tur atma şansınız da var. Djemma El Fna’da bulunan tur şirketlerinden Fas›ta görülecek bir çok noktaya (Atlas Dağları, çöl turu gibi) tur satın alabilirsiniz.

 

 

Fez (Fes)

Fez, dünya üzerinde orta çağdan kalmış şehirler arasında en iyi korunmuş olan üç tanesinden biri ve UNESCO Kültür Mirasları Listesi’nde. Eski şehre (medinaya) Bab Boujloud kapısından daldıktan sonra bir çok eserle karşılaşacaksınız. Buraya araçla girme şansınız yok, her yer insan dolu ve sokaklar çok dar zaten. Yürürken göreceğiniz Ebu İnam Medresesi, II. Mevlay İdris Zaviyesi, El-Attarin Medresesi, Misbahiye Medresesi, Es-Saharic Medresesi, Dar Bahta Müzesi güzel ama asıl görülmesi gereken yer orta çağdan kalma deri boyama atölyeleri olmalı. Bu atölyeleri izlemek için bir teras bulunmanız gerekiyor.

 

 

 

Medina’nın sokaklarında bunun için size yardımcı olacak bir sürü kişi olacak, tabi 10-20 dirhem karşılığında. Çoğu daracık yaklaşık 4000 sokaktan oluşan, kaybolmadan gezmenin imkansız olduğu, araç giremeyen ama her sokakta eşeklere ve scooterlara yol vermek için sağa sola kaçmak zorunda olduğunuz enterasan bir yer işte. Medinaya ilk girdiğiniz andan itibaren kendinizi eski Indiana Jones filmlerinde gördüğünüz sokaklardaymış gibi hissedeceksiniz.

 

 

Essaouira

Essaouira, Fas’ta bizim en hoşumuza giden yer oldu. Unesco tarafından “Dünya Mirası” olarak ilan edilen şehir, uçsuz bucaksız Atlas Okyanusu kıyısında etkileyici bir balıkçı limanı. Aynı zamanda sanat ve kültürün iç içe geçtiği bir sahil şehri burası. Essaouira, zamanında Bob Marley’in sık sık ziyaret ettiği bir yermiş. Dolayısıyla etrafta Bob Marley posterleri, kafe ve restoranlar bir hayli fazla.

 

 

 

Şehrin kalesi ve balıkçı limanını gezmek, eski Roma kentlerinden uyarlanarak inşa edilen Medina2da dolaşmak, okyanusta sörf yapanları izlemek, gelgit olayına şahit olmak da büyük keyif verecektir. Marakeş ve Fes’e göre daha küçük bir şehir ama ama burada 2-3 gün geçirseniz bile sıkılmazsınız. Akşamları ise sokaklarda smoke diye peşinize takılanları en çok bu şehirde görebilirsiniz, şaşırmayın. Kentin bir başka güzelliği ise her yıl haziran ayında düzenlenen Gnawa Dünya Müzikleri Festivalidir.

 

 

Kazablanka

Beyaza bürünmüş sokakları ve meşhur Casablanca filmiyle ün yapan şehir Fas’ı yansıtmıyor. Dünyanın ikinci büyük camisi olduğu söylenen Hasan 2 Camii şehrin en görülmesi gereken yeri. Aslında bu şehirde çok fazla zaman geçirmeye gerek yok diyebilirim.

 

 

 

Rabat

Atlantik kıyısına kurulmuş olan Fas’ın başkenti Rabat’ın diğer şehirlere göre kurumsal bir havası var. Şehrin her halinden resmiyet aksa da 17. yüzyıldan kalma hisarları ve eski şehir bölgesi yine de görmeye değer. Fas turunuza bu şehirden başlayabilirsiniz. Çünkü Rabat Fas’ın diğer şehirlerine göre daha derli toplu ve temiz. Rabat’tan ayrılmadan okyanusta deniz keyfini yapmayı, sörf yapanları izlemeyi unutmayın.

 

 

Tanger (Tangier)

Aracıyla Fas’a gelmek isteyenlerin Fas’ta göreceği ilk yer burası olacak. Tanger Fas’ın kuzeyinde Cebelitarık kıyısında gelişmiş modern bir şehir. Buradan İspanya’ya feribotla geçiliyor.

 

 

Ait Ben Haddou

Ait Ben Haddou’nun tarihi sokaklarında yürümek insanda zaman yolculuğu hissi uyandırıyor. Birçok ünlü film ve dizinin (Game of Thrones, Mumya) çekildiği bu berberi köyü Fas’ın görülmesi gereken yerlerinin ilk sıralarında yer almalı. Fakat buraya ulaşmak için Marakeş’ten Ait Ben Haddou’ya kadar bol virajlı bir yolculuk yapmanız gerekecek. Hemen gözünüz korkmasın, çok etkileyici dağ yollarından geçeceksiniz.

 

 

 

Sahra Çölü Turu

Dünyanin en buyuk çöllerinden biri, 9 milyon km alanı kapsayan Sahra Çölü. Uçsuz bucaksız bir boşluğun içinde olmak için Fas’ın güney doğusuna Merzougaa’ya gitmelisiniz. Zamanı daha az olanlar yolu daha kısa olan Zagora’yı tercih ediyor. Quarzazate’den devam ederek yine dağ yollarından varacağınız Sahra Çölü’nün 6 bin yıl kadar önce yemyeşil bir alan, nehir ve göllerle kaplı olduğunu bilmek, gezerken daha bir ilginç psikolojiye sokuyor insanı. Buraya kadar gelip aracınızı bırakıp deveyle yola devam edip çölün ortasında kamp yapmak da unutulmaz bir deneyim olacak. Çadır taşımanıza gerek yok, çöl heyecanını ancak tur satına alarak yapabiliyorsunuz ve çölde hazır kurulu çadırlarda geçiriyorsunuz geceyi.

 

 

NOT: Seçkin Çetin (Motosikletle Serüven) bu yaz 30 günde 10.500 km yol alarak İstanbul’dan yola çıkıp Fas’a gidip, gezip geri döndü. Motosikletle Serüvene yazıya fotoğraf desteği için teşekkürler. Fas ile ilgili daha fazla fotoğraf ve bilgiyi www.yoldancik.com dan bulabilirsiniz.

Cevap bırakın