Motosiklet Sektöründe Euro 4 Damgası!

Yazar:

Milano’daki EICMA 2016 Fuarı’nı sizler için takip ettik ve kaleme döktük…

Bu yıl düzenlenen iki fuar motosiklet sektörünün devrimi gibi oldu. Önümüzdeki yıllarda bu durum hatırlanır mı bilemiyoruz ama şu an pazar enteresan olaylara gebe. Motosikletlerin uyması gereken standartlarda Euro 4 denilen egzoz, ses ve bilimum ıvır zıvıra belli bir koşul getiren Avrupalı “yılbaşından sonra ancak Euro 4 satabilirsiniz” deyince işler karıştı. Aslında perşembenin gelişi çarşambadan belliydi, bunun hazırlığı üretici firmalarda epeydir sürüyordu. Bu fuarda neyin ne olduğu tam olarak ortaya çıktı.

Neredeyse bütün üreticiler motor gamlarını baştan aşağı yenilemişlerdi. Euro 4 emisyonları motor güçlerini biraz daha kısıyordu, mevcut güçleri korumak için pek çok üretici hacim arttırma yoluna gitmişti. Örneğin Ducati geçen zaman içinde bütün ürün gamını yenilemiş, motor hacimlerini de arttırmıştı. Ducati de çekici olan nokta, standart hava soğutmalı giriş modeli olan Monster’in 797 adıyla geri dönmüş olmasıydı. Özellikle Asya’da çok tercih edilen ve popüler olan bu model, ürün yelpazesindeki 2 sene aradan sonra geri döndü.
                 Triumph’ın reklam yüzü efsane yarışçı Carl Fogarty yeni Scrambler’ın üzerinde.
Scrambler Herkes Scrambler çıkartınca, Euro 4 için motorun yenilenmesi gerektiğinden Triumph da kendisinin efsane modelini yenilemiş. 900cc’lik 2 silindirli, yandan egzozlu model eskisine oranla daha modern malzeme görünümüne sahip. Ancak genel çizgiler eskisine haliyle çok benziyor. Metzeler Tourance lastiklerle donatılan motora USB girişi, kapatılabilir ABS sistemi gibi elektronik özellikler de eklenmiş. Gaz kontrolü de artık Ride-by-wire sistemine sahip.

Yamaha’nın büyük hacimli bütün motorları zaten yeniydi ve Euro 4’e uygun tasarlanmış olmalılar ki, yeni R6 da dahil olmak üzere bir hacim arttırımı olmaksızın fuardaki yerlerini almışlardı. Tenere 660 yoktu ama onun yerine geleceğini düşündüğümüz T7 konseptini gördük, içimiz kıpır kıpır oldu. MT- 07’nin yüzünün değişeceği söyleniyordu ama renkleri dışında hiç bir şeyinin değişmediğini gördük. MT-09’un değişen detaylarını Intermot’ta görmüştük, detaylar fena değil ama eklenen detaylar yüzünden fiyatı artacak olabilir, ona üzüldük.

Performansa gelecek olursak, motoru 200-215 beygirler civarına çıkaran BMW ve Ducati’de daha gidecek pek bir yer kalmadığı için onlar da motorları daha nasıl hafifletebilirz diye uğraşmışlar, onları gördük. Ducati, neredeyse her yeri karbon Superleggera (süper hafif) motorunu yapmış. 162 kg ağırlıkla kanlı canlı karşımıza çıkartmıştı. Şasi parçası çok küçük olduğu için karbon iş görür gibi görünüyordu. BMW ise uğraşmış, ne var ne yoksa –konvansiyonel şasi dahil- her tarafı karbon yapmıştı. Ancak çalışma henüz bitmemiş, bu sebeple 2017 ortasını bekleyeceksiniz dediler. Honda’nın efsane modeli CBR Fireblade ise bu sene çok iddialı. Gücü 200 beygir olmasa da her türlü elektronik desteği var bu yılki SP versiyonu tam tamına 192 beygir olacakmış. Üstüne üstlük bütün bu paketin ön sipariş verenler için 70 bin liranın altında kalabilecek olması bu sınıftaki motorların 100 bin lirayı çoktan geçtiği düşünüldüğünde Honda’nın hatırı sayılır miktarda satış yapabileceğini söyleyebiliriz.
Himalayan
TRK 502         Royal Enfield’ın nefis görünümlü modeli ve Ducati Multistrada görünümlü Benelli.

Türkiye’yi ilgilendiren en önemli konu da ÖTV’si %8 olan 250 ve altındaki motosikletlerin Euro 4 uyumları idi. Honda ile yaptığımız söyleşide Honda yetkilileri Avrupa ile Türkiye arasında yaklaşık 1 yıllık uygulama esnekliği bulunacağını, bu esnada getirilecek motorların da Ulusal Tip Onay belgesi alması sonrasında ithal edilebileceğini öğrendik. Çok konuşulan motorları Endonezyalı 2 silindirli motorları CBR250RR Euro 3 olduğu için gelmeyecekti. Ancak mevcut tek silindirli CBR250R, ABS’siz ve mevcut renklerle 2017 boyunca ithal edilecekti. Honda’nın Türkiye için asıl bombası ise yepyeni bir model olan CRF250Rally oldu. Hem görünüş bakımından, hem de motor donanımı açısından mükemmel görünen bu motorun satış fiyatı 17 bin liranın altında tutulmaya çalışılacakmış. Muhakkak görün diyoruz.

Yamaha’nın Euro 4’e uymayan R25’i mümkün olduğu kadar getirilmeye devam edilecek. Fabrika bu motoru üretmeye devam edecek mi bir bilgi alamadık ama Yamaha yetkilileri R25’i getirmeye devam edeceklerini söylediler. X-max 300’ün çıkmasına rağmen fuarda 250 ve 400’ü de gördük, sanıyoruz ki bu modeller de bir süre daha gelmeye devam edecek. Bizler için iyi haber gibi görünüyor.

Asıl yenilik ise Euro 4 uyumlu Suzuki’nin GSX-R250 ve V-Strom 250’nin ABS’li modelleri idi. Her ne kadar Türk kullanıcılar motorların Inazuma’dan türetilmesini ve 24 beygirlik gücünü eleştirse de, bu iki modeli biz beğendik. GSX-R’ın tipi oldukça dolgun, ABS’li olması bu sınıfta şu an için bulunmayan bir özellik. V-Strom ise 3 çanta opsiyonu ile 20 bin liranın altında tutulabilirse çok müşteri bulabilecek bir model. Bu modelleri Şubat’taki İstanbul Fuarı’nda görmeyi umuyoruz.

Herkesçe pek beğenilen Royal Enfield Himalayan modelini fuarda görme şansı bulduk. Royal Enfield yetkilileri motoru Avrupa’ya getirmek istediklerini, bunun için uğraşacaklarını söylediler. Türkiye’ye gelir mi bilmiyoruz ama modeli beğendik. Türkiye’de herkesin pek ilgisini çeken, 500’lük olması sebebiyle de uygun fiyatlı olacağını umdukları Benelli TRK502 de açıklandığına göre Türkiye’ye gelecekmiş. Ancak fiyatlarını bilemiyoruz.
APRILIA

Geçen sayıda atmış tutmuş, Shiver ve Dorsoduro’ya “elveda” demiştik. Beklendiği gibi olmamış, Aprilia 750cc’lik motorunun 92 milimetre genişliğini, aynı motorun benzeri 1200’ün stroğu 67.4 milimetre ile birleştirip 900’lük bir motor ortaya çıkartmış. Bu motorla da Shiver 900 ile Dorsoduro 900’ü yapmış. Euro 4 emisyonuna uygun bu motor ile bu iki modelin devam etmesi Aprilia’nın geleceğine dair de bir fikir veriyor. 1200’lük motorları en azından şimdilik tedavülden kalkmış görünüyor. Buradan anlaşılacağı üzere fuarda yer almayan Caponord 1200, büyük olasılıkla önümüzdeki yıl Caponord 900 olarak piyasaya çıkabilir. Sportif serisi RSV4 RF ve Tuono 1100 ise standın en önünde yer alıyordu. Aprilia RSV4’ün yeni modelinin pistte 1 saniye daha hızlı olduğu ifade ediliyor. 1000’lik yarış motorlarının göstergeleri de tamamen TFT hale getirilmiş.

Shiver ve Dorsoduro 900
Ön maşalar yeni, 41 mm. Kayaba, arka süspansiyonlar ise Sachs süspansiyonlar ile donatılmış. 750’lik motorları 95 beygir olarak açıklanıyor fakat dinamometrede 75 beygir veriyordu. Yeni motorun gerçekten de 95 beygir olduğu söyleniyor ancak henüz bunu doğrulayan kimse yok. Motorların çizgisi hemen hemen 750’liklere yakın, dolayısıyla halen kolay kullanılabilir durumdalar. Biraz yüksek bir motor olan Dorsoduro bile eskisine oranla 7,5 cm daha alçak, bu sayede artık Ducati Hypermotard gibi daha fazla insanca tercih edilebilir durumda. Shiver’ın egzozları dışına takılan kapaklarla oldukça değişik duruyor. Sesini duymak için sabırsızlanmıyor değiliz.
Yeni RSV4’ün TFT göstergesi

Shiver 900’ün yolcu selesi altındaki çift egzozu

BMW  
R NineT Urban GSEllerinde R NineT gibi harika bir alet varken BMW bu motordan istediği modeli türetebilir gibi görünüyor. NineT bazı üzerine şehir endurosu dedikleri, eski R80GS Basic’e gönderme yapan bir model üretmişler. Renkler de 1990’larda üretilen eski GS modeline çok benziyor. BMW’nin sulu GS’ten önce kullandığı üstten çift egzantrikli 110 beygirlik hava-yağ soğutmalı motoru, bu modeller üzerinde adeta ikinci baharını yaşıyor. Fuarda hem alaşım jantlı, yol lastikli model, hem de telli jantlı ve dişli lastikleri olan model sergileniyordu. Yuvarlak beyaz depo, yüksek gagaya benzeyen ön çamurluk, kırmızı sele eski modele öykünen nostaljik çalışmalar olmuş.

HP4 Race

Fuarın en acayip motorlarından birisi de BMW Başkanı Schaller’in adeta açıklamayı “unuttuğu” yeni yarış motoruydu. “Ahh bir de bu vardı” dedi Schaller… Tamamı karbon olan bu alet henüz bir prototip aşamasında olsa da epeyce yol katetmiş görünüyorlar. Ducati her tarafı karbon motosiklet yapmıştı da, BMW’nin nesi eksikti? Onlar da yapma aşamasındalarmış. Getirilen motorun şasisi karbon gibi görünse de, Türk işi biraz mıncıkladık, kurcaladık, henüz karbon olamamıştı. Ama 2017 ortasına doğru karbon şasi ve arka maşa ile satışa sunulacağı açıklanıyordu.

Kısıtlı sayıda üretilecek bu model S1000RR’ın motorunu kullanacak. Her tarafının karbon olması sayesinde de tahminen oldukça hafif olacak. 4 silindirli bir motoru karbon şasi nasıl taşıyacak? Bunu sanırım hep birlikte seyrederek göreceğiz.
R1200GS

2017 için BMW, GS için üç farklı donanım yapmış. Adventure ayrı bir model olarak devam ediyor. Motorun depo yanı kapakları biraz makyaj görmüş. Bir baz model var; adına “Standart” demişler. Ondan sonra gelen model; “Exclusive”. Biraz daha aksesuarlı, soft renkleri ve gövde de büyük GS yazıları var, motor ve arkaya uzanan şaft kısmı siyah. Bir de bu sene “Rally” modelini yapmışlar. Rally mantığına uygun olarak tekli sele, daha kısa ön cam ve artsitik mavi-grikırmızı renkleri var. Süspansiyon çalışma mesafesi bu modelde 20’şer mm daha uzun. Çok beğendik. Motoru da Euro 4’e uygun hale getirilmesine rağmen 125 beygir gücünü koruyor.
G310GS

TVS’nin ürettiği 310’luk motordan yeni bir üretim daha yapmış BMW… Herkes için GS, her gün için GS sloganıyla yola çıkmışlar, GS’in yüksekliğine yakın, dik oturulan, arazide de kullanılabilecek güzel bir motor yapmışlar. Dikkatli bakınca her ne kadar motor yapıldığı yere uygun biçimde biraz “Hint işi” görünse de, genel çizgiler ve renkler haliyle BMW’yi temsil edebilecek durumda.
Kendilerinin “bebek GS” olarak adlandırdığı motor Euro 4 emisyonlarını karşılıyor ve ABS standart olarak bulunuyor. 34 beygirlik motoru oldukça güçlü, tam yakıt dolu hali ile toplam ağırlığı 169,5 kilogram. 19 inçlik ön lastiği ve yan kapakları ile gerçekten de GS’e benzeyen yerleri yok değil. Türkiye’deki fiyatı henüz belli olmasa da %37 ÖTV dilimi sebebiyle beklenenden yüksek olabileceğini söyleyebiliriz.
DUCATI1299 SuperleggeraDucati kendi efsanesini yaratmaya devam ediyor. Şasisi, kuyruk şasisi, jantları ve arka maşası karbondan üretilen ilk motosiklet; Superleggera. BMW de bu işin peşinde olmasına rağmen Ducati onları geçmiş durumda. Her taraf karbon, titanyum ve hafif alaşım. 200 beygiri aşan güce sahip motorun toplam ıslak ağırlığı 162 kilogram. Avrupa fiyatı 1199’da olduğu gibi 80 bin euro, bizde bunun 2 katına yükselebileceğini söyleyebiliriz. Bir vitrin motoru olan bu motor standart halinde 215 beygir güç üretiyor.
  

Scrambler Desert Sled
? Yazı: MOE

Ducati, Milano-EICMA fuarında Scrambler ailesinin yeni üyesini gözler önüne serdi. Yeni Ducati Scrambler Desert Sled, retro tutkunlarının gönlünü fethetmeye geliyor! Sportif renkleri, altın sarısı jantları ve tüm egzotikliği ile Scrambler şüphesiz artık daha da ilgi çekici! Bu motor ile kim çöllere girer bilinmez, ancak Desert Sled retro severlerin kalbine şimdiden girmiş gibi görünüyor. Icon, Urban Enduro, Full Throttle, Classic, Flat Track Pro ve Sixty2 modellerinden sonra Scrambler ailesinin 8. üyesi olan Desert Sled, Euro 4 regülatif, 75 beygirlik 803cc, hava ve su soğutmalı motor bloğunu kullanıyor.

Diğer kardeşlerinden farklı olarak Scrambler Desert Sled’in 19 inçlik ön, 17 inçlik arka jantlarını Pirelli Scorpion Rally STR lastikleri sarıyor. Etli lastikleri, 860 mm’lik yüksek selesi, üzerindeki plastik parçanın çıkarılabilir/off road’a uyumlu pegleri, karter koruması ve güçlendirilmiş şasisi ise zorlu arazi şartları düşünülerek motosikletin tasarlandığını gösteriyor. İki sene içinde 30000 adet Scrambler satmayı başaran Ducati, bu yeni Scrambler serisi ile bakalım satış rakamlarını arttırabilecek mi, önümüzdeki sene hep birlikte göreceğiz.  ?
Multistrada 950,

Yazı: MOE

Ducati Multistrada ailesi genişliyor. İtalyanların ünlü egzotiği Multistrada 1200’e, 2017 yılında küçük kardeş 950 eşlik edecek. Motosiklette başlıca dikkat çeken özellikler 937cc, 113 beygir gücünde sıvı soğutmalı Testastretta L-Twin motor bloğu, ABS, Ducati Çekiş Kontrol Sistemi, tamamen ayarlanabilir süspansiyonlar, Touring Paketi opsiyonu, 227 kg ağırlık ve 840 mm sele yüksekliği olarak sıralanabilir. Küçük Multistrada elektronik paketine baktığımızda, Ducati’nin imzası olan 4 farklı sürüş modu (Touring, Spor, Şehir, Enduro), Ducati Safety Pack (3 kademeli Bosch ABS 9.1 MP, 8 kademeli Ducati Çekiş Kontrol Sistemi) standart olarak sunuluyor.

19 inç ön ve 17” arka tekerlek boyutuna sahip Multistrada 950’de de büyük abisi gibi Pirelli Scorpion Trail II lastikler tercih edilmiş. Ön süspansiyon takımında Kayaba 48mm çatallar arkada ise Sachs tamamen ayarlanabilir monoşok kullanılıyor. Süspansiyonlarda ekonomiye gidlmiş olunmasına rağmen frenlerden hiç bir şekilde maliyet kısılmamış ve Brembo M4.32monoblok radyal kaliperler, 320mm ön disk, 265mm arka disk ile fren tertibatı tamamlanmış.

?Monster 797,Yazı: MOE

Ve Monster 2017’de yeniden hava soğutmalı L-Twin motor bloğuna kavuşuyor. Hava soğutmalı Ducati Monster 797, İtalyanların giriş seviyesi canavarı olarak ürün gamında yerini alacak. Hava soğutmalı, Scrambler’dan tanıdık olduğumuz 803 cc, 75 beygirlik L-Twin motor bloğu, 10 kollu hafif jantları, minimal elektronik sistemi (sadece Bosch ABS) , çelik trellis (boru) şasi, LCD gösterge paneli, 193 kg ağırlık ve 805 mm’lik düşük sele yüksekliği ile Monster 797’nin; pratik, kolay kullanılabilir ve İtalyan markanın ürün gamındaki diğer modellere göre daha ekonomik olmasını bekliyoruz.

Diğer Ducati’lere göre ekonomik olması, bu küçük canavarda ailenin diğer fertlerinden bir takım genetik faktörlerin miras kalmasına engel olmadığını görüyoruz: Brembo M4.32 kaliperler, Bosch 9.1 MP ABS, Pirelli Diablo Rosso II lastikler (ön 120/70/17, arka 180/55/17), Ducati Multimedia Sistemi destekli LCD gösterge, USB güç girişi gibi.

HONDA

CRF250L ve CRF250 RallyHonda, CRF1000L Africa Twin lansmanından bir yıl sonra, yeni CRF250L ve CRF250 Rally ile CRF ailesini daha da güçlendiriyor. CRF250L hem asfalt hem de arazideki sürüş kabiliyetini uygun fiyatı ile tüm sürücülere sunuyor. 2017 yılında gelen yeniliklerin başında Euro 4 normlarına uyumluluk, revize edilmiş emme ve egzoz sistemi sayesinde gelen daha çok tork ve güç, yeni tasarım, takometreyle yakıt göstergesi bulunduran yeni dijital panel ve açılır/kapanır ABS sayılabilir. Fiyatının 15-16 bin TL aralığında olacağını söyleyebiliyoruz, buna söylediğimiz gibi ABS dahil.
Süspansiyonun uzun çalışma mesafesi, geniş diskli ABS frenleri, CRF450 RALLY’den esinlenilen gövdesinin hava koşullarına karşı mükemmel koruması ve 10 litre yakıt deposu sayesinde etkileyici sürüş menzili ile CRF ailesine yeni katılan CRF250 RALLY hafta sonu maceraları, uzun mesafeli turlar veya günlük işe gidiş geliş için tasarlanmış. LED ön farları eskiden kalma bir gaz maskesini andırsa da, aydınlatması ve tipini yakından çok beğendik. Honda, renkleri HRC yarış takımından aldığını söylüyor, siyah alt kısım ve üzerindeki bu renk uyumu motora çok yakışmış. CRF-L’nin 7.8 litrelik deposu karşısında bu alet 10.1 litrelik depoya sahip. CRF-L ile aynı motora sahip aracın gücü 24.4 beygir. Toplam ıslak ağırlık ise 157 kilogram. Rally’nin 43 mm’lik Showa ön çatalı tamamen yeni ve CRF-L’den 50 mm, arka süspansiyon ise 25 mm daha uzun çalışma aralığına sahip. Sele yüksekliği ise CRF-L’den 20 mm daha yüksek. Bizce bu senenin satış şampiyonu olması kuvvetle muhtemel.
Rally versiyonunun fiyatı açıklandığı gibi 17.000 TL civarında olabilirse bu senenin satış şampiyonu olması kuvvetle muhtemel.

CBR1000RR Fireblade, Standart Versiyon

The CBR1000RR Fireblade modeli yenilenen SP ve SP2 versiyonlarına eklendi ve ilk defa 8 Kasım’da kapılarını açan EICMA fuarında Honda standında sergilendi. Bu yıl 25. Yaşını kutlayan 1000RR Fireblade, super sport segmentinin kurallarını yeniden yazdı. Tam Kontrol vizyonu çerçevesinde yol tutşuna ve çevikliliğe olan bağlılığı devam ederken, yeni model %90 oranında yenilendi. 15 kg ağırlık düşüşü ve 8 kW güç yükseltme sayesinde güç/ağırlık oranı %14 geliştirilerek Fireblade için şimdiye kadarki en iyi seviyeye ulaştı. Aynı zamanda Honda Seçilebilir Tork Kontrolü, Seçilebilir Motor Freni, yeni ABS, Sürüş Modu Seçim Sistemi ve Güç Seçici, Showa süspansiyon ve RC213V-S MotoGP’den türetilen teknolojiyle donatıldı.

Africa Twin, 2017, yeni renk.

?X-ADV

Ne zamandır internette videoları dönmekte olan motosiklet sonunda ortaya çıktı. İntegra’nın alt yapısı ve motoruna (745 cc, paralel iki silindir), Africa Twin’in elcik korumalarına, kendine has harika bir göstergeye, ayarlı ön cama, telli jantlara sahip bu acayip melez aleti çok beğendik.
Önde 17, arkada 15 olan jant boyutları ile her türlü yolda giden bir araç yapmış Honda. Arazide ne yapacağı aslında pek bir şey ifade etmiyor, motorun kendisi güzel. İntegra’dan farklı olarak 21 litrelik, kask alabilen bir koltuk altı bagajı bulunuyor. 53 beygirlik motor 238 kilogramlık toplam ağırlığı taşıyor. Motorun standart donanımında orta sehpa, LED farlar ve ABS de bulunuyor. Honda yetkilileri motoru Türkiye’ye de getirmek istediklerini, ancak bayilerin de fikirlerini almaları gerektiğini beyan ettiler. Fiyat soracak olursanız, Integra bu sene 34’e satılıyordu, bu motorun da 40-45 arasında olmasını beklemek yanlış olmaz.
CB650F ve CBR650F

? Honda’nın dört silindirli orta sınıftaki çıplak modeli CB650F hafif bir makyaj ile yenilenmiş. Yeni model 3 kW’lik azami güç ve tok endüksiyon sesinin yanı sıra Showa Çift Eğimli Supaplı ön çatala ve revize edilmiş Nissin fren kaliperlerine sahip. Arkaya doğru çizgili yeni tasarım, motoru ön plana çıkarırken daha sert bir görüntü sergiliyor.
2017 yılında yenilenen süperspor motorları CBR650R, yeni tasarımın yol açtığı aerodinamik performansı, agresif ve kompakt yapısı ile öne çıkıyor. Her iki model de performansı artırıcı yeni özellikler ile 2017 yılına hazırlanırken, Showa çift sübaplı ön çatal ve revize edilmiş Nissin fren kaliperleriyle yeniden tasarlanmış. Keskin açılı CBR650F’nin yeni giysisi, motoru ön plana çıkarırken aynı zamanda görünüş itibarı ile 2017 CBR1000RR Fireblade’i de anımsatır hale gelmiş.
HUSQVARNA

Değişik ve şimdiye kadar görülmemiş çizgilere sahip motorlarla yeni bir ticari hayata yeniden başlamaya çalışan Husqvarna’da değişik modeller var. Geçen sene prototip olarak sunulan iki model bu sene üretime geçmiş. KTM’nin Duke 390’ının baz olarak kullanıldığı bu iki modelden başka bu modellerden üretilen Aero ve Vitpilen 701’i de görücüye çıkarttı. Anladığımız kadarı ile bu motorlar KTM Distribütörü Spormoto tarafından Türkiye’ye getirilecek. Duke 390’ının Türkiye fiyatının 20 bin lira olduğu göz önüne alındığında, bu çok stilli iki yeni motor 22-24 bin lira arasında etiket ile gelebilirler.

Vitpilen ve Svartpilen 401Husqvarna geçen sene prototiplerini gösterdiği bu iki motosikleti üretmiş. En önemli nokta, oldukça çekici çizgilere sahip bu iki tasarımın prototiplerine neredeyse birebir sadık kalınarak seri üretime geçilmiş olması.Her ne kadar adlarından dolayı 401 cc imiş gibi görünse de, motor bloğu olarak KTM’nin 375 cc’lik Duke 390 motorunu kullanıyorlar.
Küçük boyutlu bir Cafe Racer olan Vitpilen, oldukça çekici ve orjinal görünüyor. Tek beğenmediğimiz noktası arkada çok sarkmış olan plakalık ve çamurluk kısmı. White power arka amortisör ve ön çatal çok havalı, tek parça gövde giysisi ve neredeyse dümdüz olan selesi şimdiye kadar hiç görmediğimiz cinsten bir model. Toplam ağırlığı da 148 kilogram. Svartpilen ise bu modelin daha yüksek gidonlu ve dişli lastikli Scrambler versiyonu.

KAWASAKIVersys-X 300Kawasaki 300 serisinde kullandığı motoru alıp 300’lük bir giriş endurosu yapmış. 296cc’lik çift silindirli motorla donatılmış olan bu motorun gücü de 38 beygir olarak açıklanmış. Kalkış yardımcısı ve kaydırmalı bir debriyajla donatılmış motorun ıslak ağırlığı 170 kilogram. Göstergede büyük bir analog devir göstergesi, onun içine ve yanına yerleştirilmiş dijital hız ve vites göstergesi bulunuyor. Enduro stili oturuşu hiç fena değil, gücünü de kağıt üzerinde beğendik. Fiyat olaraksa Ninja 300’lükler civarında, yani 23-24 bin TL olabileceğini düşünüyoruz. Motorda lastik olarak IRC Trail Winner’lar bulunuyor. Önde 19, arkada 17 inç lastiklerin takıldığı telli jantlar bulunuyor. Standart olarak yan çantalı, koruma demirli ve sis farlı donanımlı versiyonunun “Adventure” olarak satılması planlanıyor.
   

Z650ER serisini unutun, Kawasaki bu seriye artık Z ile başlayan bir kod veriyor. ER6N’in yerini alan Z650 tamamen yeni baştan tasarlanmış. Motorun genel çizgileri daha sert hale getirilmiş. Depo her zamanki gibi oldukça kıvrımlı. Yeşil boru şasi Z900 ve H2’de olduğu gibi bunda vurgulanır hale gelmiş. Güç 70 beygirin biraz altında ve Euro 4’ü de karşılıyor. Kawasaki tüketim, frenlere ABS ve orta devirlerdeki tork kazanımı üzerine de oldukça çalışmış. Motordaki diğer iki değişiklik de oldukça güzel tasarlanmış, alüminyum havasındaki arka maşa ile artık kenarda olmayıp ortaya alınan süspansiyon sistemi. Şasideki bu yenilikler sayesinde motor ER6N’e göre 19 kilogram daha hafif. Bu zayıflatma hareketi, oldukça uğraşılmış önemli bir başarı. ABS’li motorun harekete hazır ıslak ağırlığı 187,5 kilogram olarak bildiriliyor.

Z900
Bu tamamen yeni olan motosiklet katalogda Z800’ün yerini alıyor. Z1000’in motorunu baz alan firma 1043cc olan hacmi 948cc’ye düşürerek sıralı 4 silindirli motoru üretmiş. Bu ünite 125 beygir güç üretiyor, orta devirlerde ürettiği tork da maksimumda tutulmaya çalışılmış. Genel olarak bakıldığında boru şasi H2’nin şasisini andırıyor. Bu boru şasi sayesinde motosikletin şasisi Z800’ün perimetrik alüminyum şasisinden 10 kilogram daha hafif yapılabilmiş. Arka maşanın da çelikten alüminyuma dönmesiyle motor 20 kilogram da arkadan hafiflemiş. Motorun harekete hazır ıslak ağırlığı 206 kilogram. Yan taraflarındaki parlatılmış çelik görünümlü kapaklar aslında plastik. Eeh, hafiflik sağlamak kolay değil tabi.
Aracın sele yüksekliği Z800’e göre 40mm düşürülmüş, gidon yüksekliği arttırılmış, dolayısıyla oldukça dik oturuluyor. Depo üzerinde otururken biraz fazla girintili çıkıntılı görünüyorsa da, aracın genel görünümü oldukça çekici. Motor Euro 4 olduğu için ABS standart ancak değişik haritaların olduğu modlar ve çekiş kontrol gibi değişik teknolojik yardımlar bulunmuyor.

KTM

790 Duke,
Yazı: Alişan Fidanİlk önce bazı casus fotoğraflar ortaya çıktı. Ardından Avusturyalı motosiklet üreticisi KTM’in CEO’su Stefan Pierrer’in 800cc’lik bir Duke’un geliştirildiğini kabul etmesi heyecanlara yol açmıştı. EICMA fuarında ortaya çıkan bu konsept ile deyim yerinde ise yer yerinden oynadı.
Tamamen yeni tasarlanmış 800cc’lik paralel twin motora firma konsept anlamını içeren C ekiyle beraber LC8c adını vermiş. Bu Duke versiyonunun KTM ve kardeş firması Husqvarna’da kesinlikle yer alacağına inanıyoruz. Hatta Husqvarna’nın Milan’da yapılan fuar bitmeden 800cc’lik modelin biraz daha Adventure versiyonunu çıkartacağına dair duyumlar da aldık. Aracın bilinen ana özelliklerinden bazılarını sayacak olursak tamamen yeni 800cc’lik paralel 2 silindirli motordan, 800cc’lik yeni bir aile olacağından, çeşitli ateşleme haritaları ve çekiş kontrole sahip olacağından bahsedebiliriz.

KTM’nin söylediğine göre 790 Duke, sınıfındaki çıplak motosikletlere “telepatik seviyede süspansiyon tepkisi ve görülmemiş derecede hafiflik” getirecek. Bu kulağa çok hoş geliyor. Ride-by-wire teknolojisine sahip olacağını düşündüğümüz motosiklette, çoklu seviyeli çekiş kontrol sistemi ve KTM’nin yeni “MY RIDE” teknolojisi olacak. Quickshifter’ın olma ihtimali de bizi şaşırtmaz açıkçası.

Bu motosiklet henüz konsept aşamasında ve yakın zaman içinde bayilere gelecek gibi gözükmüyor. 790 Duke’un üretim modelini 2017 yılında göreceğiz ve tahmin ediyoruz ki bayilere de 2018 yılında gelecek. Husqvarna’da bir adventure modeli üzerinde çalışıyorsa bu iki kardeşin yarışına dönebilir!

Duke 125 Duke serisi, sadece KTM’in değil, Avrupa’lı üreticilerin önem verdiği bir seri oldu. KTM’nin Hintlilerle ortaklık kurması ve gençlere yönelik böylesi bir çekici üretim BMW’ye bile ilham verdi. Bu yıl KTM, Duke serisi üzerinde önemli yenilikler yapmış. Motora yapılan yüz yenileme operasyonu gerçekten başarılı görünüyor. Ön far, tamamen led aydınlatma ile donatılmış ve Adventure ve Super Duke’te yapıldığı üzere 2 parça halinde tasarlanmış. Depo oldukça genişletilmiş gibi duran bir dış giysiye sahip, bunlar da kıvrılarak öne doğru gidiyor. Yani biraz gözünüzü kısıp baksanız, motoru adeta en büyük abi Super Duke versiyonu sanabilirsiniz. Motorun gösterge saati de tamamen değişmiş. Super Duke’e yaptıkları gibi bu motora da kocaman tablet büyüklüğünde bir gösterge koymuşlar. Sol gidondaki düğmelerden kontrol edilebiliyor. İçinde pek çok özellik barındıran bu yol bilgisayarı, akıllı telefon ile de KTM’nin “My Connect” adını verdiği sistemle bağlanarak telefona gelen bilgileri ekranda da gösteriyor. Euro 4 olduğu için de ABS standart. 125’liği eskisi gibi 15 beygir güç üretiyor.

KYMCO

Kymco’nun Tmax’e rakip olmak için yaptığı muhteşem AK550’yi bir önceki sayıda anlatmıştık. Standın içinde yer alan AK550’den sonra ilgi çekici bir diğer model de Like 125’in yeni versiyonuydu. Tamamen dijital bir gösterge ile donatılan motorda göstergenin yarısı telefonunuza bağlanarak size dijital dünyanın bütün imkanlarını sunuyor. Maillerinizden Whats’up mesajlarınıza göre herşeyi ekranda görebiliyorsunuz. Bunları görmek istemez iseniz gösterge yol bilgisayarına da dönüşebiliyor. 12 inçlik lastikleri, 11,5 beygirlik hava soğutmalı motoru ve birbirine bağlı çalışan ABS’li frenlere sahip.

MOTOGUZZI

Kymco’nun Tmax’e rakip olmak için yaptığı muhteşem AK550’yi bir önceki sayıda anlatmıştık. Standın içinde yer alan AK550’den sonra ilgi çekici bir diğer model de Like 125’in yeni versiyonuydu. Tamamen dijital bir gösterge ile donatılan motorda göstergenin yarısı telefonunuza bağlanarak size dijital dünyanın bütün imkanlarını sunuyor. Maillerinizden Whats’up mesajlarınıza göre herşeyi ekranda görebiliyorsunuz. Bunları görmek istemez iseniz gösterge yol bilgisayarına da dönüşebiliyor. 12 inçlik lastikleri, 11,5 beygirlik hava soğutmalı motoru ve birbirine bağlı çalışan ABS’li frenlere sahip. Moto Guzzi standında dev 1400’lükler ve çok sayıda aksesuara sahip V9 Roamer’ın yanındaki en önemli yenilik V7’nin son versiyonuydu. V7 50. yılına girerken modernleşmeye de devam ediyor. 3. nesil yeni V7’de motor %10 daha güçlü, yeni silindir ve enjeksiyon kapakları ile yeni yan paneller hemen göze çarpıyor. Moto Guzzi’nin Türkiye’de çokça bulunan parlak depolu “Racer” versiyonunu da yenilemişler.

SUZUKI

Suzuki’nin standı bu sene en azından Türkiye Pazarı için yeniliklerle doluydu. Her ne kadar Türk sosyal medyasında “peeeh, Inazuma’yı alıp bir GSX-R 250, bir de DL250 yapmışlar” biçiminde motorların pek beğenilmediği konuşmalar geçiyorsa da, biz konsepti ve malı çok beğendik. GSX-R250 ve DL250’de Inazuma’dan alınan 25 beygir gücünde 2 silindirli motor var. Ancak her iki araç da Euro4 standardına uygun ve ABS ile donatılmış olarak gelecek. Bu araçlarda ÖTV’nin (en azından şu an için) %8 olduğu düşünülürse, Suzuki Türkiye bu yıl satış adetlerini arttırabilir gibi görünüyor.

GSX-R 250

Kimi Türk yorumcular ön farını, kimisi de Inazuma’nın 25 beygirlik motoru ile donatılmış olmasını beğenmemiş. Olsun. Euro 4 normuna sahip ve 250’lik motor yakın gelecekte sadece bu kalacak gibi görünüyor. Üstüne üstlük ABS’li. Yandan çizgisi hiç fena değil, tamamı dijital göstergesi enfes. Bu sene biraz Yamaha R25, sonrasında Honda CBR250R’dan sonra elimizde kalacak tek 250’lik sportif gibi duruyor. Fiyatının da uygun olmasını diliyoruz.

Hayabusa yeni egzozu ile Euro 4’e uyumlu hale gelmiş ve anladığımız kadarıyla 2017’de de devam ediyor.

DL250

Adı V-Strom ama bu model V motorlu değil. Olsun. Kimi arkadaşların beğenmediği yuvarlak ön farı biz beğendik. Motor oldukça cüsseli ve güzel görünüyor. Inazuma’nın motorunun kurşun geçirmez olduğu düşünüldüğünde, yeni DL sizi oldukça mutlu edebilir. Oldukça büyük hacimli aksesuar olarak alınabilir 3 çantası, vitesin de olduğu harika ve tamamı dijital göstergesi, 78 cm’lik alçak ve herkese uyabilecek sele yüksekliği, sürücüyü iyi koruyabilecek camı ile DL Türk pazarına güçlü girebilir. Hele bir de 20 bin liranın altında olursa…

TRIUMPH

İngiliz marka dünya geneli satışlarını bu yıl %14 arttırmış. Doğal olarak bununla ilgili büyük gurur duyuyorlar. Eski görünümlü motor modelleri, göründüğü kadarıyla yeni model satışlarını geçmiş.

Bobber Triumph bakmış ki herkes motoru kesip biçiyor, “işte burada hazır yapılmışı var” demek ve piyasayı kesip biçmecilere kaptırmamak için kendi Bobber’ını kendi yapmış. 1200’lük nefis bir motor, arkada süspansiyon yokmuş gibi görünen genel çizgiler, arka metal çamurluk, havada asılı gibi duran altı alüminyum kaplı sele, karbüratör gibi duran enjeksiyonlar ve tipik Bobber oturuşu ile muhteşem görünümlü bir alet olmuş. Bu çizgisi ile Harley Davidson 48’i hedef aldığı gibi, Avrupa’lı custom tutkunlarının da gönlünü çelebilir gibi görünüyor. Tekli sele sebebiyle motor şimdilik tek kişilik gibi görünüyor. Bonnevile T120’nin motorunu almışlar, iki ateşleme haritası eklemişler, ABS’yi de Euro 4’e uygun biçimde standart hale getirmişler.

VESPA

Vespa’nın mevcut modelleri GTS, Primavera ve Sprint her zamanki gibi devam ediyor. GTS’e enteresan aksesuarlar konmuş, ilgimizi çekti. En yenilikçi yaklaşım ise Primavera kasasına yaptıkları elektrikli versiyon oldu. “Elettrica” olarak adlandırdıkları modelde son nesil bir elektrik motoru ve pil teknolojisi kullanmışlar. Konsept olarak gösteriliyor olmasına rağmen, 2017 ortalarında piyasaya çıkması planlanıyormuş. Türkiye’ye gelecek mi, henüz bilemiyoruz. Araç, tekli ön maşası ve klasik tek parça Vespa şasisi ile, Vespa’nın sürüş hissiyatına ve elektronik arayüzler sayesinde akıllı telefonlara bağlanabilme özelliklerine sahip olacakmış.

YAMAHA

T7 Konsept Henüz konsept olan bu devasa alet, MT-07 motorunun Tenere’ye takılmış hali gibi görünüyor. Boyutlarını, potansiyel gücünü çok beğendik. Henüz satışa hazır değil ama alüminyum depoyu plastikle değiştirip kafadaki 4 göz ledlerin etrafına bir plastik geçirseler, hemen hazır hale gelebilir gibi görünüyor. Bayıldık…

Yamaha standında bu sene yine yenilik oldukça fazla. Geçen sayıda kaleme aldığımız X-max 300 ve R6’yı bu defa yakından inceleme fırsatı bulduk. Bazı arkadaşlar Motoron sayfasına mesaj atıp R6-R diye bir model var mı diye sormuşlar. Avrupa’daki marka yarışları için hazırlanmış bir R3 ve bir R6 var idi ancak bunlar ticari olarak satılan modeller değil. Dolayısıyla R6 sadece R6 olarak satın alınabilecek. R6 motoru eski modelle aynı. Çekiş kontrol gibi elektronik güncel yardımlar gerçekten faydalı eklentiler olmuş. Opsiyonel olduğu açıklanan quickshifter fuardaki modelin üzerinde vardı ama Türkiye’ye standart olarak gelir mi, onu henüz bilmiyoruz. X-max 250 ve 400 fuardaki standın içinde mevcuttu, ancak Euro 4 olup olmadığını göremedik. X-max 300 ise Euro 4’e uygun, çekiş kontrol var ve standart ABS’li olarak Tayland’daki fabrikada üretiliyormuş. Anahtarsız çalıştırma özelliği mevcut olan motor DiaSil kaplı silindiri sayesinde daha performanslı bir tasarıma sahip olacakmış.

Bazı arkadaşlar Motoron sayfasına mesaj atıp R6-R diye bir model var mı diye sormuşlar. Avrupa’daki marka yarışları için hazırlanmış bir R3 ve bir R6 var idi ancak bunlar ticari olarak satılan modeller değil.

XSR900 Abarth
Yamaha kataloğuna gire bu yeni model XSR’daki karbon parçaları görünce oturup ağlamak istedik. Depo’nun rengi, İtalyan modifiye firması Abarth’ın logosu, hepsi bir harika. Gelgelelim 695 adet üretilecekmiş. Bu da fiyatını tahminen çok yükseltecek ve Türkiye’ye gelişini çok zorlaştıracaktır. Ancak bu model için tasarlanmış yeni çift çıkışlı Akrapovic egzoz Yamaha kataloğuna girmiş. MT-09 serisi sahipleri olarak, biz de dahil, hiç değilse aksesuar olarak egzozuna sulanabiliriz.

XMAX 300
Yeni X-MAX 300’ün Mart 2017’de satışa sunulması bekleniyor. Fiyatının ise üretimden kalkacağı bildirilen X-Max 250 ile X-Max 400’ün ortasında bir yerde; 18-22 bin TL arasında olabileceğini düşünüyoruz.

Tmax 530 SX ve DX
Avrupa’da efsane bu alet. O kadar ki, kendi ismi Yamaha markasının önüne geçmiş durumda. “Yamaha Tmax kullanıyorum” demek yerine “Tmax kullanıyorum” diyor herkes. 2001’deki başlangıcından beri 233.000 adet satılmış. Tmax’te bu sene epeyce yeni eklenti, makyaj ve 2 farklı donanım var. ABS standart, motor uyumu Euro 4.
Şasinin alüminyumdan yapılması sayesinde genel olarak 9 kilogram daha hafif bu sene. Çip kontrolü gaz kelebekleri gelmiş, bu sayede motor haritalarını da değiştirebiliyorsunuz. Çekiş kontrol mevcut. Daha geniş kayış aktarması daha uzun ömür sağlayacakmış. Sele altı bölmesi oldukça genişletilmiş, bu kısmını beğendik çünkü Tmax’in mevcut sele altı tek bir kask alabiliyordu sadece. Anahtarsız çalıştırma X-max gibi bu motorda da standart hale gelmiş durumda. Tmax’e eklenen önemli detaylardan birisi de orta ayak kilidi. Anahtarla açılmadan önce orta sehpadan inmemesi hırsızlığa karşı alınmış iyi bir önlem.
Bütün bunlar SX versiyonunda standart olarak bulunurken, daha sükseli DX versiyonunda bu özelliklere ek olarak özel renkler, hız sabitleyici, elektrikli ön cam, elektrik ısıtmalı elcikler ve ayarlı arka süspansiyonlar bulunuyor.

ANLAS

Türk motosiklet lastiği üreticisi Anlaş Köln Intermot Fuarı’ndan sonra Milano Eicma’da da yerini almıştı. Hemen BMW standının yanı başındaki yerlerinde Avrupalı motosikletleri hedefleyen lastik üretimlerinden örnekler bulunuyordu. Capra R, Capra X, arazi, Tournee lastiklerinin yanı sıra Winter Grip 2 (skuter) ve Winter Grip Plus(motosiklet) adını verdikleri bütün lastikleri standda gördük. Orta sınıf çıplak motosikletlere uyacak biçimde 120 ön ve 180 arka ölçülerindeki kış lastikleri ise yeniydi. Beğendik, uğrayıp tebrik ettik.

AKSESUAR

Dainese-Arai Giyim ve kask sektörünün 2 ünlü markası bütün ihtişamları ile fuardaydı. Dainese, evsahibi olmanın verdiği avantajla oldukça devasa büyük bir stand kurmuş, Airbag’li yeni ceket sistemlerini tanıttı. Arai’de ise yeni Chaser-X serisi, tur motoruna uygun kaskların yeni dönemine dikkat çekiyordu.

Ohlins Süspansiyon

Schubert Kask

SW Motech standında Tracer 700

Fuarın en çok sayıda donatılan motoru: Yamaha Tracer 700, Givi standı.