Menu
in

PCX Sınıfı Skuterler Arası Sanal Karşılaştırma

Yazar: Sanço Panço

Kağıt mendillere Selpak dediğimiz gibi Honda PCX de bu sınıfa adını veren bir model oldu. Büyükmüş gibi görünen, ortasında yakıt deposu olan, kaliteli, start stop özelliği sayesinde nisbeten az yakan bu modellere Avrupa’da GT sınıfı diyorlar. Piyasaya yeni gelen bire modeli de aralarına alarak kağıt üzerinde bu modellere bakmaya çalıştık.

2011’de Honda’nın Tayland’daki fabrikasında geliştirip ürettiği PCX o kadar tutuldu ki, rakipleri ne olduğunu anlamaya çalışırken PCX 2014 makyajlandı. Göstergeler iyileştirilmiş, ön far tamamen LED olmuş, görünümü daha da modern hale getirilmişti. Yamaha bu işe biraz geç uyanmış olmalı, Nmax isimli modeli Endonezya’daki fabrikada üretip piyasaya sürdüğünde takvimler 2015’i gösteriyordu. PCX’in silüetine çok benzeyen çizgileri saymazsak, Nmax’in daha performanslı bir motoru, standart ABS’li frenleri, doğru dürüst tekerlekleri kesinlikle PCX’in önüne geçebilecek kapasitedeydi. Nmax’te start stop sistemi bulunmuyordu.

 

 

İşlerin İtalya’da üretim yapmakla yürüyemediğini gören Piaggio, Vietnam’daki fabrikasında benzer sınıfta 125 ve 150’lik bir motor üretmeye başladı. Geçen sayıda testini yayınladığımız Medley, start stop teknolojisi, ABS’li fren sistemi, daha büyük tekerlekleri, çift kask alabilen devasa sele altı ile diğer iki rakibinden ayrılıyor. 2014 sonrası PCX’in test motorunu bulamadık ancak Nmax ve Medley’i yurtdışı basın lansmanlarında sürdük. Rekabet konusunda işler bu denli kızışınca, olaya teknik açıdan bir göz atalım dedik.

 

 

 

 

Piaggio dersine çalışmış

 

Çalışmış çalışmasına da, Türk piyasasına gelince işler fiyatta bitiyor. Avrupa’da 2.800 Euro’ya satılan PCX ve 2.900 Euro’ya satılan Nmax’ten sonra, Piaggio fiyat etiketi olarak 3.500 Euro koymuş. Türkiye’de 9-10 bin lira arasında seyreden bu GT japonların fiyatlarından sonra 3.590 euro olarak belirlenen Medley’in fiyatının Euro’nun artması ile birlikte 12 bin liraya dayanması, işleri biraz bozuyor. Üstelik ne kadar enteresandır ki, sürüşü daha rahat, konforu daha yüksek olmasına rağmen, Türk kullanıcısı büyük tekerlekli skuter sevmiyor. Bu örneği daha önce de küçük PCX ve Nmax’e bayılanların, onlardan daha güçlü ve daha iyi giden Yamaha Xenter’da yaşadık. Xenter, büyük tekerlekli olması ve rahat iniş binişine rağmen fiyatının PCX’ten 1.500 lira daha yüksek olması sebebiyle bizde pek de iş yapamamıştı. Honda da benzer şekilde Avrupa’da rekor kırmalarına rağmen bizde zar zor satılan SH modellerinin hiç birini Türkiye’ye getirmiyor. Kaç tane SH modeli var derseniz, 125’lik SH Mode, SH125, SH150 ve SH300 olmak üzere İtalya’da 4 farklı modeli satılıyor. Bakalım Piaggio’nun deneyimi bu konuda nasıl olacak, göreceğiz.

 

 

Bu maddi durumlar başta gelse de, kimi kullanıcılar da biraz özel hissetmek istiyor. Her köşe başında görülen PCX ve onun tıpkısının aynısı formatındaki Nmax’ten sonra, kimileri sokaktaki her adamın sahip olmadığı Medley’e yönelebilir. Medley, tıpkı rakipleri gibi uzakdoğuda; Vietnam’da üretiliyor. Tasarım olarak büyük abisi Beverly’den esinlenilmiş, hatta neredeyse bazı detayları Beverly ile birebir aynıymış gibi görünüyor. PCX ve Nmax’in dolu orta kısımlarının aksine, skutere inip binme işi bu araçta oldukça kolaylaştırılmış. Ortası tamamen boşaltılarak rahat bir inip binme sağlanmış.

 

 

Yamaha’nın lastik boyutları 13 inç. PCX’te ise daha inceler, buna rağmen boyutlar 14 inç. Medley’de ise arkada bagajı büyük tutmak için 14, önde ise sürüş konforu için 16 inçlik tekerlek boyutları kullanılmış. Bu açıdan Medley’in sürüşü hepsinin arasında en motosiklete benzeyen sürüş olarak öne çıkıyor.

 

 

Araçların inceliği, dolayısıyla trafikte aralardan geçebilme konusunda hepsi başarılı. Hepsinin de oldukça dar gövde yapıları var. Gövde yapısı dar olmasına karşın, Medley’in sele altına tam 2 adet full face kask sığıyor. Nmax’te bu sayı sadece bir. PCX’te de bu sayı aynı. Nmax’in sele altı üçü arasında en küçüğü ancak PCX’inki de çok farklı değil.

 

 

PCX’in süspansiyon çalışma mesafeleri önde 100mm, arkada çift 75 mm. Nmax’te de benzer hareket var, ön 100mm, arka 90 mm. Her iki araçta da çift arka süspansiyon var. Piaggio’da ön süspansiyon çalışma aralığı 88mm, arkadaki çift süspansiyon ise 76mm aralığında çalışıyor. Görüldüğü üzere birbirleri arasında büyük farklar yok ve oldukça benzeşiyorlar.

 

 

 

Kime göre hangi skuter?

 

PCX ve Nmax’in sele yükseklikleri oldukça düşük. PCX 760mm iken Nmax sele yüksekliği 765mm. Dolayısıyla orta boylu kullanıcılara uygun. Nmax 128kg ile aralarında en hafif iken, PCX de ona çok benziyor ve 131 kg ağırlığa sahip. Medley’e inip binmek kolay ancak 787mm’lik sele yüksekliği ile diğerlerinden ayrılıyor. Bu yükseklik trafikte ileriyi görebilmeyi kolaylaştırırken, diğerlerinden daha yüksek hissediliyor. 138 kg’lık ağırlığı ile Medley, üçü arasında en ağır motosiklet. Seçim biraz da buna bakılarak yapılabilir.

 

 

Sele konusunda PCX ve Medley oldukça iyi ayarlanmış sele sertliklerine sahipken, Yamaha en yeni modellerinde olduğu gibi Nmax’te de seleyi biraz sert tutmuş. Bundaki amaçları nedir bilemiyoruz ama tasarımcılara, tasarım yaptıkları süre boyunca kendi motorlarının seleleri üzerinde oturtmaları cezası vermelerini tavsiye ediyoruz.

 

 

Frenlere bakacak olursak, PCX’teki fren sistemi diğerleri kadar efektif değil. Yamaha ve Piaggio’da ise ABS fren sistemi standart donanımda yer alıyor. PCX’in lastikleri ABS’nin de eksikliği ve lastiklerin ucuzluğu ile tozlu ve kaygan ortamlarda kolayca kayabilirken, Nmax’in seçkin Dunlop lastikli duruşu daha iyi. Medley’de de ucuz lastikler var ancak büyük lastik boyutları ve ABS sayesinde yol tutuşu ve duruşu aralarında en başarılısı gibi hissediliyor.

 

 

 

Motorlara Bakalım

 

Ekonomik ve ekolojik motorlara sahip bu üç araç da az tüketiyor ve buna rağmen iyi gidebiliyorlar. Hepsi de 100km’s hızın üzerine  çıkabiliyor, bu sayede ilçeler arası seyahati de kolaylaştırabiliyorlar. PCX’in 125’lik motoru 108km/s maksimum sürate sahip. Bu sürat çeşitli eğimlerde farklılaşan devire göre farklılık gösterebilir ama genel olarak sayı bu. Esp’li olarak kodlanan 150’lik modellerde ise güç biraz daha fazla (13,6 beygir) ve son hız 115km/s civarında. 2 sübaplı PCX motoru start stop teknolojisini bu pazara getirip yaygın olarak kullanan ilk model olması ile tanınıyor. Bu sayede yakıt tüketimini 2,5 litreler civarında tutmak mümkün olabiliyor. Biraz gazladığınızda elbette tüketim 3 litrelere doğru çıkıyor. Haliyle petrol yakıtlı bir aracın inanç gücüyle gitmesi beklenmemeli.

 

 

Nmax bu üç araç içinde değişken oranlı kam mili sayesinde en ateşli olanı. Son hızı ateşli olduğu kadar yüksek değil ama 110’u geçebileceğini düşünüyoruz. 125’lik motorunun gücü 12,2 beygir civarında olan Nmax’te start stop bulunmuyor ancak ekranda motorun ne kadar tükettiğini gösteren anlık bir tüketim göstergesi var. Fazla gazlamazsanız tüketimi de düşürürsünüz düz mantığı kurduruyor. Nmax’in ortalama yakıt tüketimi 3-3,2 litre arasında seyrediyor.

 

 

Medley ise bu skuterler arasında en güçlü motora sahip. 155cc’lik motoru yaklaşık olarak 15 beygir güç üretiyor. Diğer motorlar arasında Euro4 egzoz emisyonunu karşılayan tek araç olan Medley’in 80km/s’ye kadar hızlanması adeta büyük hacimli bir skutere benziyor. Sonrasında egzozun kısıldığı farkediliyor, 80- 100 arası biraz yavaş kalıyor. 100’den sonra coşan Medley gösterge üzerinde gösterdiği 120 km/s’ye kadar rahatça hızlanıyor. Piaggio’da bir ilk olan start stop teknolojisi de son derece iyi çalışıyor. Medley bu üç skuter arasında en cüsseli araç. Medley’in en büyük avantajlarından birisi de Piaggio’nun bakım aralığını 10.000km’ye çıkartmış olması. Bu aralık Türkiye’de nasıl uygulanır henüz bilmiyoruz ancak, bakımların en büyük masrafı otomatik vites kayışının değişimi 20 binde bire çıkartılmış, bu da masrafların düşmesi adına Medley’e avantaj sağlıyor.

 

 

 

Honda PCX Sonuç

 

Türk piyasasının “Selpak”ı PCX yerini o kadar sağlam kurmuş ki, başka bir markanın onu tahtından indirmesi pek de mümkün görünmüyor. Rakipleri arttıkça PCX de kılık değiştirmeye devam ediyor. Önümüzdeki ay Avrupa’da “2017” versiyonu satılmaya başlıyor. Bu versiyonda Forza 125 parlak kahverengi boyası, Euro4 egzoz emisyonuna uyumluluk gibi değişiklikler mevcut. Türkiye’ye ne zaman gelir bilemiyoruz ama bu versiyonda 90/90/14 ön ve 100/90/14 Michelin City Grip lastikler standart olarak bulunacakmış. Honda Türkiye PCX 125’i 9.000TL’ye, 150’liğini ise 9.700TL’ye satıyor.

 

 

PCX’e rakip olarak gelen iki model; Nmax ve Medley de “standart” olmak istemeyen sürücüler için güzel özelliklerle satışa sunuluyorlar. Nmax süper lastikleri ve standart ABS’si, bunlara ek olarak süper devirlenen motoru ile çekici olabiliyor. 9.450 tl’ye satılan Nmax iki Honda versiyonu arasında konumlandırılmış, bu sanal testin fiyat/ performans oranı en yüksek skuteri.

 

Bu rekabete yeni gelen Medley ise euro kurunun yükselmesi sebebiyle 12 bin liraya vuran fiyatı ile rekabette bir miktar geri kalsa da, diğer iki motordan daha cüsseli görünmesi, daha donanımlı olması ve daha büyük sele altı ile kesinlikle bakılmayı ve test edilmeyi hakediyor.

Cevap bırakın