in

Perihan’ı Kim Öldürdü?

Bir bedduayla başlamak istiyorum bazen.Yakası açılmadık sıkı bir küfürle.Ya da şöyle karşısına geçip sağlam bir tokadı bastıktan sonra yere devirip biraz tekmelemek geliyor insanın içinden.

 

Antalya’da arkadaşının kullandığı motosikletin arkasından düşen Perihan tırın altında kalarak hayatını kaybetti. Tır şoförünü gözaltına aldılar, motosiklet sürücüsünü de ifadesine başvurulmak üzere karakola davet etmişler.

 

Ben ağzını bozan bir adam değilim ama bu haberi duyduğumda televizyona doğru bir süre küfrettiğimi hatırlıyorum.

 

Bugünlerde ülkemizdeki adli vakaların arkasından ne çıkacağını bilemediğim için ihtiyatla yaklaşarak diyeyim ki “Eğer bu doğruysa o motosiklet sürücüsünü almak istiyorum karşıma… Ulan, Allah’ın cezası…”

 

İfade için motosiklet sürücüsü, gözaltına alınan tır şoförü. Bu kadar düz mantıklı saçma yaklaşım mı olur?

 

Motosiklet sürücüsüne karakolda ne soracaksınız ki? Şöyle mi olacak diyalog? -Beyefendi arkanızdaki yolcuya ne oldu? -Düşmüş valla, anlamadım ben de. Öyle kendi halimde giderken düşmüş, çok üzüldüm. Allah tır sürücüsünün belasını versin…

 

-Şurayı imzalayın, geçmiş olsun…

 

Yani ifadeye başvurduğunda bundan başka ne konuşulur ki?

 

Peki, kardeşim delirdiniz mi?

Tır sürücüsünü ne yapacaksınız?

 

O adamın yaşadığı travma nedeniyle psikoloğa ihtiyacı var psikoloğa.

Ya zavallı Perihan…

Of kalbim sıkışıyor.

 

Arkadaş;

Motosikletin arkasına bindirdiğin adamın burnu aksa sorumlusu sensin. Kıçını koyuyor ya seleye, yamuk otursa sen vereceksin hesabını.

 

Ne bilecek hangi korumayı nasıl giyeceğini, takacağını, ayağını nereye koyacağını. Ya da sana bir şey sorarken sağına soluna doğru eğilip bükülmeyeceğini kim anlattı ki?

 

Sırtını dayayacak bir şey yoksa motorun arkasında sana sıkı sıkı tutunması gerektiğini söyledin mi peki? Ya da böyle bindirilmeyeceğini?

 

Baktın mı ayakkabılarına, binip inebileceği gibi mi?

 

Senin yapacağın huysuz sürüşten, ani ivmelenmeden, aralardan fıymandan bahsetmiyorum bile.

 

Hani motosiklet kullanmasını öğrendin ya daha onda biri bile değilsin, sok kafana.

 

Aradan 20, 30 bin kilometre geçti ya eş dost toplantılarında biraz ahkâm kesebilirsin belki.

 

Ama arkanda biriyle seyahat etmenin kurallarının bunlarla hiçbir ilgisi yoktur. Motora kimseyi bindirmeden uzun uzun ve ciddi ciddi anlatacaksın.

 

İçinizde motora ilk kez birisini bindirirken “Buradan binip, buradan ineceksin. Ben bin demeden binmeyeceksin, in demeden inmeyeceksin. Düşersek eğer paniğe kapılıp debelenmeyeceksin. Ayağa kalkma, sağa sola eğilme, benimle konuşmaya çalışma, kaskını çıkartma” gibi cümleleri kuranınız var mı hiç? Daha önce hiç ayılmış bayılmış mı, panik atağı olup da daralmış mı, şekeri tansiyonu inerçıkar mı?

 

Bu sorduklarıma “Hayır” diye cevap verdiysen aklını başına topla cühela.

 

Ne oldu canın mı sıkıldı? “Bir de ilmühaber alaydık motora bindirmeden” diyen biri mi oldu orada? Yeni bir arkadaş var eğitimde artçılı kullanmayı öğreniyor, bu hafta sonu gelsene seninle deneyimlesin. Olmadı mı, yemedi mi?

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading…

0

Motosiklet Eğlencedir!..

Ayşe Tatile Çıksın*

REKLAM