Sigortamızı Attırmayın!

Trafik sigortası fiyatlarının zaptedilemez yükselişine birlikte tanık olduk ve motosiklet kullanıcıları olarak deyim yerindeyse kazaya kurban gittik.
Fiyatların bu noktalara gelmesinde birçok faktörden söz ediliyor; neymiş, aslında fiyatların asıl yükselmesinin nedeni: 10 yıl geri dönüşümlü olarak dava açarak poliçede belirtilmiş rizikodan daha yüksek oranlarda ödeme alınması durumuymuş.

Uyanık aracı avukatlık firmaları da masum vatandaşın aklını çeliyor, onlar adına dava açıyormuş. Sormazlar mı adama zamanında niye adam gibi tazminat ödemedin?
Avrupa Uyum Yasaları çerçevesinde yasalarımızı elden geçirirken bazı gerçekleri de gözden kaçırıyoruz. ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinde aslolan vatandaşın beyanıdır. Devlet vatandaşına güvenir. Ne zaman ki bu güven suistimal edilir; gereken neyse yerine getirilir. Şark devletlerine gelince aslolan “devletin bekası”dir. “Devlet sağolsun, vatandaş yolunu nasıl olsa bulur” anlayışı geçerlidir. Bu yüzden devlet yaptığı yasalarda vatandaşa güvenmez ve işini sağlama almaya çalışır.
Ne var ki, batılı gibi yasa yapacağız derken “Şark Kurnazlığı” gerçeğini unuttuğumuzda sorunlarla karşılaşıyoruz. İşte bunlardan biri: anlaşmalı kaza tespit tutanağı uygulaması. Sigorta şirketleri bu durumdan fazlasıyla şikayetçi. Onlara göre; taraflar kendi aralarında anlaşıyor, sigortadan muaf edilmesi gereken noktaları bir şekilde bertaraf ediyorlar. Sigorta şirketleri de “mecburen” fazla fazla ödeme yapmak zorunda kalıyor; sigorta fiyatları da bunun için yüksekliyor.Bu durum aklınıza, yıllardır kullanmadan ödediğimiz kaçak elektrik bedellerini getirmiyor mu? Şark kafası neden yanlış uygulamaları ortadan kaldırmak yerine ısrarla yasalara ve kurallara saygılı vatandaşdan bunun acısını çıkarıyor? Bakınız; yıllardır kaza yapmadan trafikte yol alan ve hasarsızlık indirimine zeval gelmesinden ödü kopan vatandaşa. Bu yıl, geçen yıla oranla daha az sigorta primi ödeyeceğini sanırken tam tersi oldu, çok daha fazlasını ödemek zorunda kaldı. Hasarsızlık indirimi oldu vatandaşa, katmerli hazarsızlık bindirimi! Şark kurnazlığı demişken; “motosiklet kullanıcılarına sigorta yapmıyorum!” dememek için sigorta primini aşırı yüksek tutan sigorta şirketlerine de bir çift laf söylemek elzem oldu. Siz gerçekten, bizlerin sigortalanacak “sadece motosikletlerimiz” mi var, sanıyorsunuz. Öyleyse eğer, fena halde yanılıyorsunuz! Yazarımız Alişan Fidan’ın dergimizin iç sayfalarında problemi tüm yönleriyle ortaya koymaya çalıştığı Trafik Sigortasına Neler Oluyor Böyle? adlı yazısını okuyunca göreceksiniz ki; vatandaş haklı, sigorta şirketi haklı, aracı firmaları haklı… İyi ama, bu sorunu çözme konusunda birilerinin sorumlu olması gerekmez mi? Peki, kim o?Bu sorunun cevabını arayan veya bilen motosiklet kullanıcıları için, her yıl Haziran ayının üçüncü pazartesilerine denk gelen, “Ride to Work-Motosikletle İşe Gitme Günü” dilerim; güneşli, parlak, aydınlık bir gün olur. Motorunuzun ve yaşam sevincinizin hep “on” olması dileğiyle…