Menu
in

Türkmenistan

Yazar: Erkin Yeşil

Orta Asya ülkeleri içinde en farklı olan ülkedir Türkmenistan. Sınırdan içeri
girdiğiniz andan itibaren kendinizi gerçekten yabancı hissedersiniz. Çölde
ilerlerken de, şehir içinde de hiç beklemediğiniz olaylarla karşılaşabilirsiniz…

2013 Türkiye’den Asya kıtasına yolculuğa çıkan motorcuların yılı oldu neredeyse. 2enduro ekibi olarak Haziran ve Temmuz ayında bulunduğumuz Orta Asya’da, bizi takip eden dostlarımızla hep iletişim halindeydik. Zaten yolda olanların özellikle sosyal medyada yaşadıklarını paylaşması, aynı yollardan geçecek olan diğer motorculara bölge hakkında sıcak bilgiler vermesi çok önemli. Çünkü Asya motosiklet kullanmak için çok keyifli ve farklı zorluk derecesinde rotalara sahip olmakla beraber çok değişken bir coğrafya. Bu bölgenin politik karışıklığı yüzünden sınır kapıları her zaman açık olmuyor. Ayrıca nehir geçişleri içeren yollar da bazı mevsimlerde geçit vermiyor.

 

Gelecek senelerde buralara yola düşecekler için Orta Asya yollarında işe yarayacak bilgileri, yaşadığımız tecrübelere göre sıraladım. Bu coğrafyanın en sıkıntılı ülkelerinden biri ile başlayalım: Türkmenistan.

 

Türkmenistan’ı bir gece konaklayarak geçmek için en uygun şehir Mary. Hem yolu yarılamış oluyorsunuz, hem de Aşkabat’a göre daha küçük, sorunsuz bir şehir.

 

TÜRKMENİSTAN


Türkmenistan bu coğrafyadaki dışarıya en kapalı olan ülke. Topraklarının çoğu Karakum Çölü’yle kaplı olduğundan çölde motosiklet kullanmak dışında Türkmenistan’ın keyifli bir yanı yok bir motorcu için. Burası Orta Asya’ya yük taşıyan tır şoförlerinin ve doğuya giden gezginlerin fazla bir yol alternatifi olmadığı için mecburiyetten geçtiği bir ülke. İran’dan çıktıktan sonra gidilebilecek diğer ülkeler olan Afganistan ve Pakistan’da güvenlik problemleri olduğundan Türkmenistan bölgede önemli bir konuma sahip. Orta Asya ve Moğolistan’a gidenler için diğer alternatif yol ise İran’a hiç girmeden kuzeyden, vize istemeyen Kazakistan üzerinden yol almak. Böylelikle vize sorunu yaşamadan Türkmenistan ve Özbekistan’ı pas geçmek mümkün.

 

 

VİZE SORUNU


Orta Asya’ya gideceklerin aylar öncesinden rotalarını belirleyip vize işlemlerine başlaması lazım. Türkmenistan transit vizesine başvurabilmek için önce Özbekistan ve Tacikistan vizelerini almanız gerekiyor. Bu da 15 ila 30 gün arası bir süre demek. Tacikistan vizesi içlerinde en kolay alınanı.

 

Türkmenistan Konsolosluğuna gidince, görevli bu iki vizeyi gördükten sonra, size verilen dilekçeleri çok ayrıntılı doldurmanızı istiyor. Ülkeye hangi sınır kapısından giriş ve çıkış yapacağınız, hangi tarihlerde ülkede bulunacağınız (transit vize için en fazla 5 gün), hangi şehirlerden geçeceğiniz ve kalacağınız otelin adına kadar eksiksiz doldurmanız lazım evrakları. Görevliler maalesef sınır kapısının adını bilmesine rağmen, size söylemeyecek kadar da ters davranıyorlar. Ayrıca herhangi bir ücret ödemiyorsunuz başvururken; eğer başvurunuz kabul edilirse o zaman para ödemeniz gerekiyor. Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan ve Afganistan vizelerinin her biri için ortalama 50-70 dolar ödeniyor.

 

İstanbul’dan başvurduğumda evraklarım eksiksiz olmasına rağmen, vize başvurumun reddedildiği ilk ülke oldu Türkmenistan. Üstelik 10 iş günü içinde belli olur demelerine rağmen 25 gün sonra öğrenebildim ret yanıtını. Konsolosluğa telefonla ulaşmak da mümkün değil. Ancak belli günler öğlene kadar gidip görüşülebiliyor. Transit vize almak bile gerçekten zor burası için.

 

Türkmen vizesi olmadan yola çıkıp İran’a varınca Mashad şehirden tekrar başvurduğumda vizeyi alabildim ancak. Arkadaşım Savaş Balaban da İstanbul’dan alamadığı Türkmenistan vizesini Ankara’dan tekrar başvurup alabildi. Birkaç arkadaşımın daha benzer durumlar başına geldi. Kısacası İstanbul’dan yapılan başvurularda bir problem olduğu belli.

 

 

RUHNAME


Türkmenistan her yönüyle garipliklerle dolu. Burayı anlatabilmek için ülkenin anayasası olan Ruhname kitabından başlamak en doğru yol olur bence.

 

Türkmenistan’ın eski cumhurbaşkanı Türkmenbaşı’nın yazdığı Ruhname kitabının ünü bizim basında haber olacak kadar yayılmıştı. Türkmenbaşı’nın yazdığı bu kitap hem Anayasa, hem Ceza Kanunu, hem Kuran’dan sonra ikinci kutsal kitap yerine geçiyor ülkede. Üniversitelerde ders kitabı olarak da okutulan bu kitabı Türkmenbaşı, Allah’la konuşarak yazdığını ve Ruhname’yi üç kez okuyanın akıllı olacağını, doğayı, kanunları, insani değerleri anlayacağını ve direkt cennete gideceğini söylüyordu. Ölünceye kadar (2006) yönettiği ülkede Türkmenbaşı’nın koyduğu kurallar hala kendini hissettirdiğinden, hayat biraz garip.

 

Ülkede Aşkabat – Türkmenabat dışında otoyol yok. Yolda kaybolmak da zor, mola verecek yer bulmak da.

 

YASAKLAR

Türkmenler elektrik, su ve doğalgaza para ödemeden yaşıyorlar. Yabancılara ise hayat pahalı ve zor. Otellerde yabancılar kendi vatandaşlarına göre 2-3 kat fazla para ödüyor. Bazı köprüler Türkmenlere bedava ama yabancılara paralı. Trafik polisleri yabancıların araçlarını durdurup rüşvet almak için uğraşıyor. Ayrıca yabancılar için çok garip yasaklar var. Kurallar da sıkı sıkı uygulanıyor gerçekten.

 
Yabancılar için başkent Aşkabat’ta fotoğraf çekmek yasak. Açık alanlarda sigara ve alkol içmek yasak. Evlilik öncesi cinsel ilişki yasak. Devlet başkanının geçtiği güzergahta ev kiralamak yasak. Gece 23 den sonra dışarı çıkıp gece kulüplerinde bulunması yasak. Özel televizyon kanalları yasak.

 

SINIR KAPISI

İran’dan Bajgiran sınır kapısını kullanarak Türkmenistan’a giriş yapmak yolu kısaltıyor. Sınıra olan yolun son 50 km si ise bozuk ve benzinci yok. İran’da benzin daha ucuz olduğundan sınıra yaklaşmadan depoları doldurmak gerekli. Sınırdan geçmeden Bajgiran’da kişi başı 5 dolara kalınabilecek bir otel var. Sınır akşamları kapalı olduğundan kasabada konaklama için tek alternatif burası. Sınırdan giriş yaptığınız andan itibaren ise bu ülkede istenmediğinizi hemen anlıyorsunuz. Gereksiz yere saatlerce bekletilmek, bir sürü oda dolaşıp evraklar için 100 dolara yakın para ödemek insanın keyfini kaçırıyor. Hatta trafik sigortasında geçeceğiniz yolları harita üzerinde çizmeniz isteniyor. Motorların çantalarını aramanın dışında, silah arama bahanesiyle hava filtresi kutusunu bile sökmem gerekti. İran gibi yardımsever ve ucuz bir ülkeden sonra burasının pek tadı tuzu olmadığı ülkeye girişte bile belli oluyor.

 

 

BAŞKENT AŞKABAT


Sınırdan çıktıktan sonra manzarası güzel yollardan giderek 15 dakika sonra Aşkabat’a varılıyor. Aslında motosikletle şehir merkezine girmek mantıklı değil ama burayı görmek gerekiyor bence. Şehre girince tüm araçlar yavaşlıyor birden, geniş caddelerde her köşe başında polis var. Bembeyaz binalardan oluşan Aşkabat tam bir film seti sanki. Çoğu mermer kaplı on beş – yirmi katlı binalarla dolu olduğundan beyaz şehir deniyor Aşkabat’a. Şehir yepyeni ve tüm caddeler çok düzenli olmasına rağmen şehrin ruhu yok. Şehir merkezi ışıl ışıl, her yer tertemiz olsa da binaların önü sanki terk edilmiş gibi. Yemek yemek için bir yerler aramayın boşuna, sadece alışveriş merkezlerinin içindeki restoranlar var. Cadde üzerinde cafe ya da restoran gibi şeyler bu muntazam şehre ters herhalde. Yerel kırmızı kıyafetler giymiş güzel Türkmen kızlarına da alışveriş merkezlerinde rastladım sadece. 2007’de Kuran’ın yanı sıra Ruhname’yi de öperek yemin eden ülkenin son cumhurbaşkanı Berdimuhammedov, kısa süre sonra Türkmenbaşı’nın izlerinin silinmesi yönünde çalışmalara start vermiş, ülkenin her yerini kendi resim ve heykelleriyle doldurmuş. Yine de caddelerin üstünde Ruhname’den alıntıların olduğu kocaman levhalar var. Türkmenistan dünya’nın Rusya’dan sonra en çok doğalgaz rezervine sahip ikinci ülkesi. Galiba doğalgazdan kazandıkları paranın çoğunu başkentlerini yeniden inşa etmekte kullanıyorlar. Dolayısıyla ülkede inşaat sektöründe olan bir sürü Türk firması var.

 

PARA BİRİMİ


Ülkenin para birimi Manat. Türkmenistan’da fazla vakit geçirilmeyeceğinden az miktarda dolar bozdurmakta fayda var. Yine de sınırdan çıkıncaya kadar, rüşvet için yanınızda az miktarda manat ve bozuk dolar bulundurmak gerek.

 

BENZİN


Orta Asya ülkelerindeki çok az rastlayabileceğiniz düzgün benzin istasyonları var bu ülkede. Oktan olarak da memnun edecek kalitede hem de. İran’da benzin bizdekinin 10 da 1’i iken, burada yaklaşık 4 de 1’i. Benzin alırken tek sıkıntı kesinlikle yanınızda taşıdığınız benzin bidonlarını doldurmuyorlar. Benim kullandığım XT660Z nin yakıt kapasitesi 23 litre olduğu için için pek problem olmadı. Yine de Türkmenistan’dan sonra geçeceğiniz Özbekistan’da benzin bulmak kolay olmadığı için yedek depoları kullanmamak gerek.

 

 

YOLLAR


Başkent Aşkabat’tan ayrılıp otoyola girince film seti bitip, ülkenin gerçek yüzü ortaya çıkıyor. Mary’ye gitmek için Orta Asya’ya yük götüren tırların da kullandığı oldukça işlek olan yolların asfaltı bakımsız, tek şerit ve büyük çukurlarla dolu. Karakum Çölü’nün ortasından geçen yolda motor kullanmak ilk başta heyecan verici geliyor. Yazın 50 dereceye varan sıcaklıkta Afganistan ve İran’dan gelen küçük kum fırtınalarının içinde motorla gitmek bir süre sonra insanı bunaltıyor, uykusunu getiriyor. Yol üstünde soğuk içeçek satan Türkmen çadırları dışında pek bir şey de yok. Su satan bir yer ya da ağaçlık bir bölge görünce dinlenme fırsatını kaçırmamalı.

 

Yolda develer dışında görülecek ilginç bir şey olmayınca, Tolga da ben de çukurları önemsemeden otoyolda oldukça hızlı yol aldık. Tabi ki jantlar da biraz yamuldu bunun sonucunda. Türkmenistan’da otoyolda hız limiti 80 km/h. Bazı yerlerde ise şehir merkezi ya da yol çalışması olmamasına rağmen 40 km/h tabelaları koymuşlar. Bu tabelaların hemen ilerisinde rüşvetçi Türkmen polisleri ellerinde fön makinesine benzer radarlarla pusu kurmuş bekliyor.

 

 

KONAKLAMA


İran’dan Özbekistan’a geçmek için Türkmenistan’da kat edilmesi gereken yol yaklaşık 700 km. Eğer sınırlarda vakit kaybı olmasa bir günde geçilebilecek bir mesafe aslında. Yolların bozukluğu, sıcak hava ve sınırdaki işlemler yüzünden bir gece kalınması gerekiyor yine de. Bunun için en mantıklı tercih bu yolun tam ortasında yer alan Mary şehri. Otel fiyatları yabancılar için ucuz değil. Ortalama bir otel kişi başı 25-30 dolar civarında. Otele yerleştikten sonra gece dışarı çıkmak yasaklar yüzünden biraz riskli. En güzeli dinledip, ertesi gün erkenden yola koyulmak.

 

FARAB SINIRI


Özbekistan’a giden yolda Farab sınır kapısına gelmek üzereyken küçük bir nehir geçmek gerekiyor. Çok eski metal bir köprünün üzerinden geçmek içinse yabancılar para ödüyor (yaklaşık 50 Türk lirası). Komik bir şekilde paranın bir kısmı dolar, bir kısmı manat olarak ödenmesi gerekiyor.

 

Genel olarak, Türkmen vatandaşları yabancılara çok iyi davransa da, resmi görevliler yüzünden ülke insana sevimsiz geliyor. Motosiklet kullanmak içinse yolları bozuk, çok sıcak bir ülke olduğundan sadece yolun bir önce bitmesini istiyorsunuz.

Cevap bırakın