Menu
in

Ya Şundadır Ya Bunda Helvacının Kı-zın-da!

Yazar: Motoron

Uluslar arası Motosiklet Federasyonu (FIM) kurallarına göre organizasyona ev sahipliği yapan ülke, adına “wildcard” denilen izin kartı ile organizasyonda 4 yerel yarışçısını yarıştırabiliyor.

 Şu sıralar ileri gelen bütün yarışçıların ortak konusu wildcard. Bilindiği üzere Dünya Superbike Şampiyonası 14–15 Eylül tarihlerinde Türkiye’ye geliyor. Uluslar arası Motosiklet Federasyonu (FIM) kurallarına göre organizasyona ev sahipliği yapan ülke, adına “wildcard” denilen izin kartı ile organizasyonda 4 yerel yarışçısını yarıştırabiliyor. FIM’in bu uygulamasının nedeni hem yarışlara olan ilgiyi arttırmak hem de yerel yarışçıları destekleyerek uluslar arası müsabakalarda mücadele etmelerinin yolunu açmak.

 

Daha önceden bu kontenjan FIM tarafından 4 Superbike ve 2 Supersport şampiyonası için olmak üzere 6 adet olarak uygulanırken; artık istenildiği gibi kullanılabilen toplam 4 kişilik kontenjan şeklinde uygulanıyor. 2 kişilik kontenjan ise yabancı yarışçılar için gerektiğinde kullanılmak üzere FIM’de bulunuyor. Tarihte wildcard kullanarak keşfedilen birçok yarışçı var. Rusya yarışında piste çıkan ve performansıyla kendini ispatladıktan sonra Supersport Şampiyonası 2013 sezonunda yarışan Michael van der Mark ve MotoGP’de mücadele etmeye başlayan Michael Laverty bu duruma son yılların örneklerinden.  

 

Wildcard aynı zamanda eski yarışçıları da yeniden yarışlara bulaştırmanın iyi bir yolu. Örneğin geçtiğimiz sezon sonunda MotoGP’den emekliliğini açıklayan Casey Stoner’in Honda tarafından wildcard ile Philip Island ve Motegi GP’lerinde yarıştırılması gündemde.

 

Dönelim Türkiye ayağına. Türkiye Motosiklet Federasyonu’nun (TMF) Dünya Superbike Şampiyonası Türkiye ayağında kullanmak üzere 4 kişilik wildcard kontenjanı mevcut. Motoron Dergisi olarak Facebook sayfamızda konu ile ilgili açık anket düzenledik. Hızlı yarışçılarımızın isimlerini yazdığımız ankete isteyen herkes kendi ismini de ekleyebiliyor…

 

Anketimizde ilk 5 an itibariyle 1. (480 oy) Furkan Eryılmaz, 2. (359 oy) Sezgin Güney, 3. (248 oy) Nazım Aguş, 4. (133 oy) Toprak Razgatlıoğlu, 5. (78 oy) Yunus Erçelik şeklinde. Bu arada yeri gelmişken kendi ismini ankete “BEN” şeklinde ekleyen arkadaşı sivri zekâsı nedeniyle kutlarım.

 

Anketteki oylar Türkiye’de kimin ileriye dönük başarılı olması isteniyor, kimin destekçisi-seveni daha fazla ortaya koyuyor. Ancak unutmamak gerekir ki Dünya Superbike ve Supersport şampiyonaları her ben yarışçıyım diyenin piste çıkıp yarışabileceği yerler değil. Öncelikle profesyonel olarak hazırlanmış bir motosiklet, profesyonel bir takım ve profesyonel bir sürücü şart. Bunlardan biri eksik olduğunda İstanbul Park’a çıkıp da Carlos Checa’nın Tom Sykes’in, Kenan Sofuoğlu’nun peşi sıra gitmek zaten mümkün değil. Ayrıca yarışlara katılabilmek için en iyi tur derecesinden %7 daha yavaş tur derecesi sınırının dışında kalmamak gerek yoksa zaten FIM kurallarına göre start alınamıyor.

 

MotoGP’de İstanbul Park’ta en hızlı tur derecesi 1:52.334 sn ile 2005 yılında Sete Gibernau’nun. Superbike ve MotoGP arasında var olan ortalama 2 saniyelik fark buna eklendiğinde ortaya çıkan muhtemel tur derecesi 1:54.334 sn. Bu derecenin %7 daha kötüsü ise 2:02:337 sn olarak ortaya çıkıyor. Yani bu şu anlama geliyor. İstanbul Park’ta en iyi ihtimalle 2:03 sn tur derecesi altına inemeyenlerin Superbike organizasyonunda yarışması pek mümkün değil! Kaldı ki 2:03 sn’lik derece sadece arkada nal toplamaya yarayacak ve bu yarışçı mutlaka tur yiyecek!

 

TMF Başkanı Sn. Bekir Yunus Uçar Türkiye Pist Şampiyonası’nda 2013 sezonunun kalan yarışlarının İstanbul Park’ta gerçekleştirileceğini duyurdu. Şimdi 15 Eylül öncesinde İstanbul Park’ta kimin ne kadar başarılı olduğunu gözlemek gerek: Zira ankette henüz 19 oy almış olan Türkiye’nin en deneyimli yarışçılarından Barış Tok’un bu noktada yorumu şöyle: “O, B ve C grubundaki yarışçılar önce B grubuna sonra A grubuna geçsinler, sonra da gelip beni geçsinler, ondan sonra wildcard’ı alsınlar!” Sizce de haklı değil mi?

Cevap bırakın