in

Bimota Tesi 3D Naked

 

“Güçlükler gerçekliğe giden ilk yoldur diyor” Lord Byron ve genellikle sonucu gelişime götürür.

 

Eğer bundan birkaç yıl önce geçirdiği bisiklet kazasından ötürü Bimota’nın baş mühendisi Andrea Acquaviva boyun fıtığı sorunu yaşamasaydı, İtalya’nın Rimini merkezli butik firması orta-göbekli Tesi 3D Naked modelini hiçbir zaman üretemeyebilirdi. Yine de 2008 yılında tanıtılan yeni nesil Bimota 3D’yi yarattıktan sonra düşük gidonu ve yarış motosikleti duruşu ile Acquaviva onu boyun ağrısı çekmeden sürmenin imkansız olduğunu farketti.

 

“Bu sebeple oldukça belirgin bir değişiklik yaptım ve tek parça yeni bir gidona yer verdim, böylece motosiklet daha dik ve konforlu bir sürüşe sahip hale gelmiş oldu.” diyor Andrea ve ekliyor: “Ancak bir paradoks olsa da bu değişiklik sayesinde araç aynı zamanda daha kıvrak, kolay kontrol edilebilir hale geldi. Sıradışı bir sürücü olmasam da Pazar sabahları yaptığımız Passo del Muraglione gibi yerlerdeki dağ sürüşerinde arkadaşlarımı geride bırakmaya başladığımı farkettim. İlk ortaya çıktığı tarih olan 2008’den bu yana 100 adetin üzerinde Tesi 3D üretmiş olsak bile şimdi bu kullanıyor olduğum motosiklet temel alınarak bir sokak savaşçısı verisiyonunu üretmeye karar verdik. Yaklaşık olarak bu motosikleti dört yıldır kullanıyorum, yani şimdiye kadar yeterince denenmiş ve gelişmiş olsa gerek!”

 

Tesi 1D ile Bimota için yarıştığım zamanlarda Andrea Acquaviva benim fabrika yarış mühendisimdi, aradan geçen yirmi yılın ardından şimdi 44 yaşında olan Andrea şu anda “yeniden doğan” Bimota’nın teknik şefi. “Orjinal Tesi 1D’den biraz daha farklı ve onun sorunlarının çözüme kavuştuğu yeni bir şey yaratmak istedim.” diyor Andrea. “Bu sorunlardan en önemlisi çok dar gidon dönüşüydü ve bu sebeple motosiklet günlük hayatta kullanıma hiç elverişli değildi. Bir diğer sıkıntı yaratan durum ise sürücünün diziyle dürekli temas halinde olan ön amortisördü. Amörtisör yeniden konumlandırlınca bu sorun ortadan kalktı, ayrıca şimdi motosiklet daha dar hale gelerek kolay yönlendirilebilir durma geldi. Buna benzer olarak aynı zamanda yönlendirme sistemini yeniden tasarlayarak daha net ve daha az hantal hale gelmesini istedim.”

 

Bimota Tesi 3D Naked 1. İçerik Fotoğrafı

 

Yeniden doğuşunun ardından geçen beş yıldan sonra tasarımcı Enrico Borghesan’ın canlı çizgileri ve Bimota’nın geleneksel kırmızıbeyaz ile süslenerek şasisinin kırmızı rengiyle şekil verilen Tesi 3D’nin Naked verisyonu geçen yılın Kasım ayında Milan’da Ducati’nin Hypermotord’da da kullandığı hava-soğutmalı desmodue V-Twin motoruyla tanıtılmıştı. Tesi 3D Naked’ı yaratmak için tıpkı sportif versiyonunda olduğu gibi Ducati’nin desmodue motoru ön ve arka salıncakları oluşturan bir çift Omega-şekilli şasi ile sarılmış. Bu şasi yapılarından önde olan araca yön veren sistemi oluşturduğu gibi aynı zamanda karbon fiberden yapılmış üst kısmı ile motosikletin şimdi bir ilk olarak çift kişilik selesini taşıyor. Buna imkan verebilmek için önceki yarışçı 3D modelinde yer alan Zard 2-1-2 sele altı çift susturuculu egzoz sistemi yerini yeni el-yapımı Arrow 2-1 paslanmaz çelik ve tek titanyum susturucudan oluşan sağ tarafta daha alçak olan sisteme bırakmış. Yapılan bu değişim ise 1078 cc’lik Ducati motoruna 7,750 devir/ dk’de 98 beygir yani eski Zard egzozdan 3 beygir daha fazla güç ve 5,250 devir/dk’de 94 Nm gibi bir fayda sağlamış.

 

Tesi 3D’nin tescilli trellis tipteki arka salıncağı kendisine benzer olan çift taraflı ve eski Tesi 1D’den biraz daha farklı olan göbek-merkezli yönlendirme sistemine sahip ön salıncağa alüminyum miller ile tutturulmuş ve böylece gidon ile ön tekerlek arasındaki bağlantı daha kesin hale gelmiş. Aynı zamanda eski Tesi 1D’nin 17 derecelik gidon dönüş açısına kıyasla sahip olduğu 23 derecelik değer ile neredeyse diğer normal spor motosikletlerle aynı hale gelmiş. 50 mm’lik yükselticili tek parça Accossato gidonu ile yeni Tesi şehir sokaklarında ve dağ yollarında olduğu gibi park esnasında da daha yüksek manevra kabiliyeti gösteriyor.

 

Tesi 3D Naked’a ilk bakıldığında oldukça dar olduğu kolaylıkla farkediliyor. Acquaviva motosikletin şasisini, karbon desenli korumaya sahip 16 litrelik deposundan, geriye alınarak daha sportif ve aynı zamanda konforlu bir oturuş sunan ayaklıklara kadar olan kısmı 30 mm kadar daraltmış. Aks mesafesi 1390 mm’ye indirilmiş ve motor biraz daha ileriye konumlandırılarak 180 kg kuru ağırlağa sahip aracın ağırlık dengesi ön ve arkaya, üzerine 75 kg ağırlığında bir sürücü oturduğunda %60- %40 olacak şekilde %50-%50 olarak dağıltılmış. “Tesi’nin önde daha iyi bir tutuşla diğer modellerimizden bile daha hızlı ve etkili şekilde yön değiştirmesi istedim.” diyor. Acquaviva. Bunu da tam olarak başarmış. Rimini’nin güneyinde Adriatik Denizi’nin üst kısımlarındaki Strada Panaromica yaptığım hızlı sürüş sonrasında bunu gördüm. Farkettiğim ilk şey ise sele altında yüksek egzozu bulunan ve çok daha kıramp acısı çektiren Tesi 3D Sport’dan ne kadar daha konforlu ve geniş alan sunuyor oluşuydu. Tesi 3D Naked sürülmesi çok daha sezgisel bir motosiklet; daha hızlı yön değiştiren, çevik bir yol tutuşa sahip ve sanki kaçıyormuşcasına sürülmek için yalvaran bir sokak savaşcısı. Bu, bir taraftan diğerine doğru süzülürken seleden ayrılmak zorunda kalmama, virajlara dalsanız da sabit bir yönlendirme ve 320 mm’lik diskleri ısıran radyal Brembo kaliperleri -ki Tesi 3D Sport radyal frenleri kullanan ilk göbek-merkezli model olmuştu- ile sağlanan harika durdurma gücü anlamına geliyor.

 

Bimota Tesi 3D Naked 2. İçerik Fotoğrafı

 

Tesi 3D Naked’ın ön süspansiyonundan, yarışırken kullandığım 1D’den daha fazla geri bildirim alınıyor. Autostradadan ayrıldıktan ve fabrika yoluna girdikten sonra yağmaya başlayan beklenmedik sağanak yağmur bunu daha da iyi görmemi sağladı. Tesi’yle yağmurda yarışmaktan nefret ederdim çünkü ön tekerleğin neler yaptığıyla ilgili tepkiden oluşan geri bildirim farklı yönlendirme sistemi ile yutulup giderdi. Bundan yirmi yıl kadar önce nerdeyse bir felekatle sonuçlanabikecek olan, sonu ıslak olan bir kasise hızlı şekilde sert frenle girme durumu Acquaviva tarafından geliştirilen, daha alçak mil noktalı ön salıncak ve daha iyi tepkiye sahip Extreme Tech amortisör -Aha! ve elbette bolca şans- sayesinde 3D Naked’da daha güvenli hale geliyor.

 

Bimota Tesi 3D Naked 3. İçerik FotoğrafıBimota Tesi 3D Naked 4. İçerik Fotoğrafı

Bimota Tesi 3D Naked 5. İçerik Fotoğrafı

 

Tesi 3D Naked üzerinde geçirdiğim ilk saatin ardından göbek-merkezli tasarımın bir numaralı avantajını keşfetmeye başladığım konusunda ikna oldum. Bu, geleneksel tasarıma sahip bir motosikletin sert fren altında bütün ağırlığının öne aktarılarak ön süspansiyonları üzerine yığılacağı bir duruma karşın Tesi 3D Naked’ın engebeli bir viraja hızlı girse bile frenlemeyi çok sert ve çok daha geç yapabilmesi ve hızını viraj boyunca sabit tutabilmesi. Tesi 3D Naked üzerinde kendimi endişelendirdiğim tek durum ise motosikletin güçlendirilmiş hafif alüminyum OZ jantlarını saran Michelin Pilot Power lastiklerinin limitlerini keşfetmem oldu. Virajın içinde daha daha çok frenlediğim zaman ön tekerleğin tutunmayı bıraktığını hissebiliyordum, nitekim fransız lastikler, Ducati’nin tork dolu motoruyla arka tekerleğe daha da güç aktardağımda bana uyarılar vermeye başlıyordu. Yine de Bimota’nın 3D’sinin Acquaviva formatındaki ve Extreme Tech tarafından özel olarak üretilen sağ taraftaki amortisör süspansiyon sistemini önceki Tesi’lere göre daha da gelişmiş kılıyor. 1D Corsa yarış motosikletiyle iki kez kazandığım Daytona ProTwins yarışını zorlu bir galibiyet yapan Tesi’nin yüksek hızlardaki istikrarsız sürüş sorunu da ortadan kaldırılmış. Autostradadadan eve dönüş yolunda, daha dik oturuş pozisyonuna rağmen yeni 3D Naked Ancona otoyolunda 230 km/s hızla 7500 devir/dk’de ilerlerken oldukça sabit şekilde yol almaya devam ediyordu. Hatta sol şeritten daha hızlı akan bir Mercedes ve Volvo’nun yarattığı türbülansa rağmen Bimota çizgisinden hiç sapmadı. Bu çok farklı Tesi 3D her açıdan çok iyi bir motosiklet ama özellikle sürücüsü (yalnızca erkek değil aynı zamanda dar yapısı, alçak selesi ve iyi dengesiyle kadın sürücüler için de oldukça uygun.) üzerine çıktığında kendi mental bilgisayarını göbek-merkezli bir motosiklete göre ayarladığında gerçek potansiyeli ortaya çıkmış oluyor. Ynai gidonu hafifçe tutun ve ölümcül derecede geç olmayana kadar frenlere dokunmayı oldukça erteleyin. Gerçekten durmak istediğinizde ise ayarlanabilir fren manetini oldukça fazla sıkmayı unutmayın, virajları gerçekten hızlı şekilde yutmak için öncelikle motosikletin gerçekten de farklı yapısı sayesinde virajlara hızlı girebileceği konusunda kendinizi ikna etmeniz gerekiyor ve bunu yapın!

 

Tesi 3D Naked’ın güvenilir süspansiyon, yönlendirme ve iyi bir denge paketi onu virajları hızlı dönmeyi seven bir motosiket yapsa da eski 1D gibi dur-dön-gazı sonuna kadar aç felsefesine sahip değil. Yani her virajda normalde kullanacağınızdan bir yüksek viteste kalabilirsiniz ki bu Ducati’nin torklu motorunun da hoşuna gidecek bir durum. Hava-soğutmalı desmo V-Twin motorun bu versiyonu gazı açılmaya başlandığı ilk andan itibaren daha yumuşak bir hızlanma sağlarken aynı zamanda bu model için daha uygun olan ehlileştirilmiş güç aktarımı sağlıyor. Ama yine de hala kaslı bir motor ve viraja sertçe dalıp sonunda torkla dönüşten fırlayan Tesi konsepti için oldukça uygun. Sihirli.

 

Bimota kataloğuna sürmesi de eğlenceli olan bir geleceğin motosikletini koyalı yirmi yıl oldu. Şimdi kim “tekerleği bir daha icat edemezsin” diyor, göbek-merkezli bir sistemi olsa bile?

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading…

0

BMW S1000R, La Dolce Vita

12 Bin TL’yi Hangi Yeni Motora Harcasak?

REKLAM